Çok yönlü bir kadın konuğumuz bu hafta… Zaman, kriz, strateji yönetimlerinin çok iyi olması gerektiği bir hayatın içerisinde başrol oynuyor kendisi. Digiturk, beIN Media Group bünyesinde İnsan Kaynakları ve Organizasyonel Gelişim Direktörü olarak görev yapan güçlü ve başarılı iş kadınının izlerini üzerinde taşıyan Selma Kalkavan ile eniyikadin.com’da buluştuk.
Çok yönlü demişken içini doldurmak gerekirse: Strateji Danışmanlığı, Yönetici Koçluğu, Kariyer Koçluğu, Takım Koçluğu, Fasilitatörlük, Liderlik Gelişimi ve İnsan Kaynakları gibi alanlarda uzmanlıkları var.
Üniversiteyi yeni bitirdiniz ve aklınızda sorular mı var, üniversitede okuyorsunuz ve ne yapmanız gerektiğini mi sorguluyorsunuz, insan kaynakları uzmanı olmak istiyorsunuz ama yetkinliği mi merak ediyorsunuz, global bir şirket hayaliniz var ama nereden başlayacağınız mı problem? Hepsini konuştuk.
Yukarıdaki soruların ve zihnimizde yerleşik pek çok soru işaretinin aydınlanacağı sohbete başlayalım.
Ferit ÖMEROĞLU / ÖZEL HABER
[email protected]
Ferit Ömeroğlu: Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Selma Kalkavan: 1978 İstanbul doğumluyum ve 21 aylık kızlarım Deniz ve Nehir’in annesiyim. Birçok kimliği bir arada bulundurmayı seven biriyim. Anne, evlat, kardeş olmanın yanı sıra üniversitede görev almam nedeniyle birileri için hocayım, akademisyenim, koçum ve koçluk yolcuğunda ilerlemek isteyen bazı danışanlarım için supervizorüm, görev yaptığım kurum bünyesinde ekibim için onlarla birlikte hedeflere ilerleyen yöneticileriyim, sahip olduğum bilgileri aktarmaya çalışan ve bu yönde kitapları araç olarak kullan bir yazarım diye özetleyebilirim. Daha spesifik olarak tanımlamaya çalışırsam, Strateji Danışmanlığı, Yönetici Koçluğu, Kariyer Koçluğu, Takım Koçluğu, Fasilitatörlük, Liderlik Gelişimi ve İnsan Kaynakları Danışmanlığı uzmanlık alanları olan, ICF-Uluslararası Koçlar Federasyonu tarafından bir koç olarak uzmanlığını tescilleyen uluslararası PCC sertifikasyona sahip, Fasilitasyon konusunda düzenlenen eğitim programlarında ve organizasyonların ihtiyaç duyduğu fasilitasyon konularında ve süreçlerinde fasilitatör olarak görev alan ve Digiturk, beIN Media Group bünyesinde İnsan Kaynakları ve Organizasyonel Gelişim Direktörü olarak görev yapan biriyim. Aynı zamanda, İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Kaynakları Yüksek Lisans Programında Liderlik ve İletişim Becerileri, konusunda ders veren ve nörobilim konusunda araştırmalar yapan ve bu araştırmaları uluslararası platformlarda yayınlayan bir araştırmacı akademisyenim. Koçluk ve Fasilitasyon alanında yayınlanmış kitaplarım ve ödülü makalelerim bulunmaktadır.
“Benim sürücülerim “mükemmel ol”,” acele et” ve “güçlü ol”
Başarılı konuma gelmenizdeki aşamalardan bize bahsedebilir misiniz?
Başarı tanımı kişiden kişiye değişmekle birlikte eğer yukarıda bahsettiğim özellikleri başarı olarak tanımlarsak buradaki en önemli unsurun hedef belirleme olduğunu düşünüyorum. Beynimizin, hedef tanımını net şekilde gerçekleştirmediğinde harekete geçmediğini ve arka tarafta sürekli bahane üretmeye başladığına inanıyorum. Bu nedenle, önce hedef belirlemeye, sonra bu hedefi gerçekten içselleştirmek, ulaşmış gibi inanmak ve tüm enerjimi ilgili hedefe yönlendirmek benim belki de başarılı olmamdaki en önemli unsur.
Hepimizin bizi harekete geçiren motive eden sürücüleri (driver) söz konusu. Benim sürücülerim “mükemmel ol”,” acele et” ve “güçlü ol”. Öne çıkan bu 3 sürücülerim çoğu zaman zorlayıcı olabiliyor. Çünkü bir şeyi gerçekleştirmek istediğimde hem çok iyi olmalı hem hemen olmalı hem de bunu yaparken kimseden mümkünse destek almamalıyım şeklinde hareket edebiliyorum. Buda dolayısıyla çok yorucu ve yıpratıcı… Özellikle bu sürücüleri daha net gözlemlemeye başladıktan ve fark ettikten sonra dengelemeye başladığımı düşünüyorum ve bu da belki kısa süreli başarı değil daha uzun süreli başarı veya motivasyon sağlıyor.
Şirketinizde temel amaç öncelikli olarak işletme çıkarlarını düşünmek mi yoksa işletme çıkarlarıyla birlikte bir iç müşteri olan çalışan memnuniyetini sağlamak mı?
Bence bu iki kavram birbirinden ayrılmaz… Eğer iç müşteri memnuniyeti sağlanamaz ise çalışanlar kurum kültürünü ve iş çıktılarını doğrudan etkilediği için şirketin çıkarları korunamamış olacaktır. Çalışanın motivasyonu ve organizasyon iklimine ne yönde etki ettiği çok ama çok önemli.
Çalışanların edindikleri yeni beceriler için bir ödül sisteminiz var mı?
Evet, özellikle AR-GE teşviki alan bir kurum olmamız nedeniyle AR-GE Ligi isimli bir platformumuz var ve bu platform kapsamında kazanılan yeni yetkinlikler bunlar teknik yetkinlik olabileceği gibi yönetsel yetkinliklerde olabilir, bir ödüllendirme modeli kapsamında yıllık olarak ödüllendiriliyor.
“ İşe alımlarda bir veya birden fazla yabancı dil bilgisi önem arz ediyor”
İşe alımlarınızda yabancı dil şartı arar mısınız?
Özellikle global bir şirket olmamızdan dolayı İngilizce aradığımız özelliklerden biri. CEO’muzun expat olması ve farklı pozisyonlarda yine expat yöneticilerimizin olması nedeniyle bir veya birden fazla yabancı dil bilgisi önem arz edebilmektedir.
Yeni işe alınan çalışanlarınıza sunulan eğitimler nelerdir?
Onboarding süreci kapsamında; kişinin ilk gününde genel şirket tanıtımı ve bilgilendirmesinin sonrasında bölüm içinde teknik bilgi becerinin geliştirilmesine yönelik eğitimler planlıyoruz. İşbaşı eğitimleri bizim için çok kritik. Sektörümüze özgü, çok spesifik uzmanlık gerektiren bir çok pozisyonumuz var. Dolayısıyla işe uyum sürecinde; kişinin iş başında öğreneceği birçok konu olabiliyor. Ayrıca yıl içerisinde ihtiyaca yönelik; teknik beceriyi geliştirecek ya da gelişimi destekleyecek eğitim ve konferanslara çalışanlarımızı yönlendiriyoruz. Bu konferanslar o anki gereksinime göre yurtiçi ya da yurtdışı olacak şekilde organize ediliyor.
“beIN MEDIA GROUP olarak medya alanında uzmanlaşmak isteyen genç yetenekleri yetiştirmek üzere çeşitli projeler gerçekleştiriyoruz.”
İşe alınan kişinin hangi üniversiteden mezun olduğu sizin için ne kadar önemli? Kişiyi değerlendirmede okulu bir marka olarak görüyor musunuz?
Yeni mezunların hangi üniversiteden mezun olduğu kadar hangi bölümden nasıl bir gelişim planı ile mezun olduğu bizim için daha önemli… Yeni mezunların şirketimiz bünyesine kazandırmak için birçok proje ve iş birliklerimiz bulunuyor. Üniversitelerle gerçekleştirdiğimiz işbirlikleri bizim için oldukça kıymetli. Bu şekilde hem yeni mezunlara iş imkanı sağlıyoruz, hem de beIN MEDIA GROUP’un globaldeki deneyimi, tecrübesi ve bilgi birikimine dayanarak, medya alanında uzmanlaşmak isteyen genç yetenekleri yetiştirmek üzere çeşitli projeler geliştiriyoruz. Bu kapsamda örneğin; Anadolu Üniversitesi işbirliğimiz ile birlikte ‘beIN Akademi’ eğitim merkezini kurduk ve bir sertifika programı tasarladık. Program katılımcıları; global, sektörel ve akademik tecrübenin birleşimi ile hazırlanmış güçlü içerik ile birlikte teorik ve uygulamaya yönelik birçok çalışmaya katılma imkanı elde edecek.
İnsan kaynakları departmanından bahseder misiniz? Dünkü ve bugünkü İK süreçleri arasındaki farklar nelerdir? Gelecekte İK departmanının yeri sizce nasıl olacaktır?
İnsan Kaynakları Grup Başkanlığı bünyesinde Organizasyonel Gelişim, İşe alım dışında iç iletişim ve değişim yönetimi başlıkları yönetiliyor. Özellikle Digiturk’un beIN Media Group tarafından satın alınmasından sonra Değişim Yönetimi ve kültürün bu yönde adapte edilmesi bizim için ön plana çıkmış olup bu konuda birçok çalışma gerçekleştirilmiştir. İç İletişim ve Değişim Yönetimi departmanı ayrıca yapılandırılarak bu yönde çalışmaların sistematik olarak gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir. Bugün birçok şirket dijitalleşmeyi genel iş süreçlerinde uygulanarak çalışanına yönelik sistemlere de adapte etmeye başlamıştır. Digital IK ve Dijital şirket kültürü yaratmak en önemli başlıklar olarak ön plana çıkıyor.
Bir insan kaynakları yetkilisi işe alımlarda nasıl bir yol izlemeli, nelere dikkat etmelidir? İşe alım süreçlerinde kullanılan form ve yöntemler neler olmalıdır?
İnsan Kaynakları olarak işe alımda en çok önem verdiğimiz konu takımın bir parçası olacak potansiyel adayların özellikle farklı yetkinliklerle takıma ve şirkete değer yaratması. Yöneticilerin çoğunlukla işe alım sürecinde düştükleri tuzaklar sadece kriz anındaki ihtiyacı düşünerek alım politikası oluşturmaya çalışmaları ve/veya özellikle kendilerinin güçlü olduğu yönlere benzer yönlere sahip adayları işe almaya çalışmaları olabiliyor. Buradaki amacımız bu durumu fark etmelerini sağlamak ve gerçek ihtiyacı ön plana çıkarmak. Aday çok iyi okullardan mezun, çok fazla güçlü yönü olan bir aday olabilir ancak şirketin ihtiyacı adayın sahip olduğu güçlü yönlerle ne kadar paralel, değerleri ne kadar örtüşüyor bu konularda olabildiğince farkındalık yaratmaya çalışıyoruz.
İnsan kaynakları departmanında başarının sırrı nedir? İnsan kaynaklarında çalışmanın artı ve eksileri nelerdir?
İnsan Kaynaklarında çalışan kişilerin sistemik bakış açısına sahip olması, veri analizi yaparak kurum kültürüne uygun proje geliştirebilmesi ve ulaşılabilir olması en önemli konular arasında yer alıyor bence. Zor kararları çoğu zaman paylaşan noktada olabiliyoruz o nedenle duyguları yönetebilmek yine ön plana çıkıyor. Duygusal zekanın tüm süreçlerde aktif olarak kullanılması ve diğer yöneticilerin, liderlerin birer insan kaynakları yönetici gibi süreçlerin içinde aktif olarak yer almasını sağlamak gerekiyor.
İnsan kaynakları departmanında çalışmak isteyen arkadaşlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Önerim sürekli öğrenme yetkinliğini aktif olarak kullansınlar. Yeni trendleri, yeni uygulamaları takip etsinler. Sadece insan kaynakları ve yönetim organizasyon alanında değil görev yaptıkları veya görev yapmayı hedefledikleri sektörlerde neler oluyor, sektör nereye doğru gidiyor, en güçlü rakipler kimler, şirketin verilerine hakim olsunlar. İş birimleri ile görüşürken en az onlar kadar işin genel çerçevesini bilsinler. İyi bir dinleyici olsunlar ve yapılamayacak konuları da açıklıkla yeri geldiğinde paylaşabilsinler.
“CV hazırlarken adaylar güçlü yönlerini, yetkinliklerini yansıtmalı”
Genel olarak CV hazırlama ve mülakat konusunda adaylara ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?
CV hazırlarken adayın kendini ne kadar iyi ifade edebildiği ön plana çıkıyor o nedenle güçlü yönlerini, yetkinliklerini yansıtmalı. Yeni mezun dahi olsa üstlendikleri projeler, ek görevlerde nasıl sonuçlar elde ettiklerini yansıtsınlar. Özellikle mülakatlarda görüşmeye gittikleri şirketle ilgili, görüşeceği yöneticilerle ilgili bilgi sahibi olsunlar. Yüksek enerji ve motivasyona görüşmeye gelmeleri, mümkünse sorulara STAR tekniği adımları ile cevap vermelerini öneririm. Karşılaştıkları durum neydi, kendilerinin tam olarak üstlendikleri görev neydi, neler bekleniyordu kendilerinden, bu kapsamda hangi adımları attılar, neler gerçekleştirdiler ve sonucunda neler oldu. Bu kapsamda okulda üstlendikleri bir projeyi de açıklayabilirler, son görev yaptıkları pozisyonda gerçekleştirdiği bir hedefi de ifade edebilirler. Farazi paylaşımlarda bulunmak yerine gerçek durumlardan örnekler vermelerini özellikle öneriyorum.
Mesleki ve kişisel anlamda hangi üç kelime sizi en iyi tanımlar?
İyi bir dinleyici, Hızlı aksiyon alan, Mükemmeliyetçi,
Üniversite yıllarında ya da mezun olduktan hemen sonra ilk işiniz neydi? Bu işi nasıl ve nerden bulmuştunuz?
İlk işim Halk Sigorta ( Önce Yapı Kredi Sigorta bugün ise Allianz Sigorta olarak faaliyet gösteriyor) bünyesinde olmuştu. Ben Araştırma Geliştirmeye yönelik bir bölümde görev yapmak istiyordum ve Halk Sigortada Sistem Araştırma Geliştirme Müdürlüğü bünyesinde Uzman Yardımcısı pozisyonuna başvurmuştum ama hiç bir fikrim yoktu tam olarak ne yapacağım ile ilgili. Sektör dinamiğine de çok hakim değildim. Genelde benim dönemimde mezun olanlar Bankacılığın hızla geliştiği dönem olduğu için Bankalara MT veya Müfettiş olarak başlıyorlardı ben Müfettişliği önce istemiştim sınavlarında da başarılı olmuştum ancak Halk Sigortadaki pozisyonu daha çok sevmiştim. O dönemde şirketin peşin ücret politikası vardı ve başladığım gün bana bir aylık maaşımı vermişlerdi çok şaşırmıştım. İlk ay çok ama çok zorladım hatta her sabah hazırlanırken gitmemeyi düşündüm ancak peşin ücret aldığım için geri vermek ve o süreci yönetmek istedim: İyi ki de kendimi zorlamışım ve devam ettirmişim. Bulunduğum bölüm tüm şirketlerin süreçlerine, organizasyonuna etki eden bir bölümdü ve birçok projede görev aldım çok kısa sürede çok fazla bilgi edindim deneyim sağladım.
“Genç bir çalışanımızın vefatı tüm organizasyonu çok etkilemişti”
İnsan kaynakları doğası gereği insanla uğraşan bir alan olduğu için ilginç durumlar içerisinde bulunmuş olabilirsiniz eğer hatırladığınız varsa bizimle paylaşabilir misiniz?
Aslında her gün farklı konularla karşı karşıya kalabiliyoruz. Bazısı komik bazısı ise üzüntü verici olabiliyor. Genç bir çalışanımızın vefatı tüm organizasyonu çok etkilemişti. Onun dışında çalışanların haklarını biliyor olmaları ve sorgulamaları çok ama çok güzel gelişmeler. Sadece bazen yanlış yönlendirilen çalışanlar olabiliyor veya eksik bilgi ile karar verenler olabiliyor. Yapılanma çalışması kapsamında yollarımızı ayırdığımız arkadaşlarımızdan biri kendisine sunulan ikame sözleşmesinde belirtilmesine rağmen bizden yönetim kurulu kararının orijinalini sorgulaması ilginçti.
