Tasarımcı ve pilates eğitmeni olan Necla Karahalil’in Instagram’da paylaştığı pilates videolarıyla kariyerine yeni bir soluk getirdiği, instagramda binlerce takipçiye ulaştığı fenomenlik hikayesini sizlerle paylaştık.
“Kendime en iyi sporcu olmakla ilgili bir hedef koymadım.” diyen Necla Karahalil, eniyikadin.com’da Yaren Akay’a konuştu. Necla Karahalil’in hikayesini haberimizin devamında bulabilirsiniz…
Sizi sosyal medyadan tanıdığımız kadarıyla oldukça güler yüzlü biri Necla Karahalil. Peki gerçek hayatta sizce dışarıdan nasıl gözüküyorsunuz?
Beni dışardan görenler evvela büyük ihtimalle kulaklığımla dinlediğim müziği kapılmış halde görecekler 🙂 Bu yolla İstanbul’un kaotik düzeninden tatlı tınılarla geçtiğim için genelde gülümserim dolayısıyla da ilk önce pozitif göründüğümü düşünüyorum. Samimi fakat herkesin hemencecik yaklaşamayacağı bir sınırımın olduğunun da farkındayım. Gerek sosyal medya gerekse kendi sosyal çevremle etkileşimimden anladığım kadarıyla da güven verdiğimi söyleyebilirim.
Kendinizi 3 kelimeyle anlatacak olsanız bu kelimeler neler olurdu? Neden?
İyimser, Prensipli, Yaratıcı…
Yapı olarak karamsar biri değilim, imkansızlıklar koyvermeye değilde üretmeye ,alternatif yaratmaya ittiyor hep beni, hem mental hem de fiziksel olarak yapmak istediklerimle alakalı tüm girişimleri ciddiye alırım, onlar için çalışmak beni mutlu eder. İşte tam bu yüzden.
“Amacım öğretmen olmak değildi.”
Hayatınızda pilatesin nasıl bir yeri var. Pilatese nasıl başladınız?
Pilatesin hayatımda ki yeri beni sağlıklı ve dengeli kılan diğer ‘’şeyler’’ kadar aslında. Benim için faydalı olabilecek herşeyi deneyimleyi seviyorum. Pilateste kuşkusuz 7- 70’e her bireyin yapabileceği egzersiz yöntemlerinden biri.
Pilatese başlamam da şöyle oldu. Benim de kilolarımdan şikayetçi olduğum bir dönemim geçti. Çeşitli yöntemler denedim, ben de şu an beni takip eden arkadaşlarım gibi duayen egzersiz uzmanlarını izleyerek 12 kilo verdim. Vücudumda ki etkilerini çok sevdim, çok sevdikçe daha çok öğrenmek istedim (amacım öğretmen olmak değildi ilk önce) eğitimlerine katıldım. Pilates eğitimleriyle vücudumu da keşfetmeye başladım. Gelişimimdeki etkisi büyük olduğu için de hala peşindeyim 🙂
Pilatese başlamak isteyenlere ne gibi tavsiyeler verirsiniz?
Hiç pilates yapmamış biri için eğer imkanları mümkünse mutlaka uzman bir eğitmen eşliğinde çalışmanın daha doğru bir yöntem olduğunu söyleyebilirim.
Sizin vücudunuza uygun bir egzersiz programının uygulanmasını çok önemli buluyorum.
İmkanlar el vermiyorsa evde yapılacak egzersiz serilerine mutlaka ısınma ile başlayıp vücudu harekete hazırlamalarını öneriyorum.Sadece pilates değil tempolu bir yürüyüş bile yapsanız sonunda mutlaka baştan ayağa esnemeyle hareket serisinizi sonlandırın derim.

“Pilates kendimi ifade etme yöntemlerimden biri oldu.”
Ekşi sözlükte sizin hakkınızda “Türk sporcular arasında pilates konusunda en iyisi.” yazılmış. Bu yorum hakkında ne düşünüyorsunuz? Siz kendinizi nerede görüyorsunuz?
Bu yorumu okumak beni tabi ki çok mutlu etti. Bunun sebebinin konuya olan yaklaşımım olduğunu düşünüyorum. Aslında egzersizden önce motivasyon konusunu daha fazla önemsiyorum çünkü insanla ilgili her konuya biraz bütünsel bakmak asıl meseleyi çözmeye yaralıyor kanımca. Sıkıcı bulduğumuz fakat yapmamız gereken bir sürü sorumluluğumuz olabiliyor hayatta. Egzersiz de onlardan biri,insan sağlığı için hareket, dinlenmek kadar gerekli. Fakat herkesin benim kadar sevmesini de bekleyemeyiz, seveceği hale getirmenin yöntemlerini göstermek, mucizeler satmadan, gerçekçi, hayata adapte edilebilir formatlar paylaşmayı bu yüzden çok seviyorum.
Ben kendime en iyi sporcu olmakla ilgili bir hedef koymadım açıkcası. Aynı zaman da bir tasarımcıyım, pilates kendimi ifade etme yöntemlerimden biri oldu ama beni ‘’en ‘’ diye tanımlayan tek şey olarak görmüyorum. Kazanımlarımla bütüne en faydalı olacağım hale doğru halaaa bir yoldayım. Bu türlü yorumlar da beni yüreklendiriyor elbette 🙂
Bize bir günlük rutininizden bahsedebilir misiniz? Her gün pilates yapıyor musunuz?
Akşamları makul saatlerde yatıp, güne mutlaka sabah erken uyanarak başlarım (tatil günleri dahil) Günü yaşamayı seviyorum. Evden çıkmadan evvel kendime vakit ayırıp tamamen ayılmış olmayı önemsiyorum. Bu yüzden kahvaltı rutinimi hiç atlamıyorum bu bazen sıktığım sebze suları bazen yumurtayla hazırladığım bir menü olabiliyor. Bu arada aslında gece daha çok motive olabilen bir kişiyim 🙂 Fakat yaptığım spor uykumu kaçırmasın diye akşam saatlerine sadece sakin bir yürüyüş, yüzme ya da meditasyon ekliyorum. Yürümek zihnimi, düşüncelerimi dengelemek konusunda bana yardımcı olan aktivitelerden biri. Onun dışında haftanın 4 günü pilates yapıyorum. Geçirdiğim ameliyat, rutinlerimi biraz askıya almıştı şimdi tekrardan kendi düzenime dönüyorum.
Büyük ihtimalle sizinle ilgili cevabı en çok merak edilen sorulardan biri; enerjinizi neye borçlusunuz? Nasıl bu kadar enerjik olabiliyorsunuz?
Aslında benim de herkes gibi bazen enerjim düşer sadece o durumun içinde uzunca süre kalamıyorum.
Bu da sevmekle ilgili sanırım, mesela yaşamı seviyorum, hayvanları seviyorum, doğayı çok seviyorum, elimden gelen şeyler için emek vermeyi çok seviyorum, üretmeyi çok seviyorum, müziği, sanatı çok seviyorum, egzersizden bahsetmeyeyim bile 🙂 sevdiğim şeyler de beni besliyor, güzel bir ilişkimiz var işte böyle 🙂

“Gülmek kadar ağlamak, yaşamak kadar ölüm var hayatta, insan olduğumuzu hele şu mekanikleşmiş çağda tekrar hatırlamalı.”
Daha önce hiç büyük bir yıkıma uğradınız mı? Tekrar toparlanmak için nasıl bir yol izlediniz?
Evet, benim için en büyük yıkım erken yaşta babamın vefat edişiydi.13 bitmiş
14 .yaşımdan gün almıştım. Beklenen bir durum değildi şok yaşadık adeta fakat bu yıkım aklıma hiç düşünmediğim ve bilmediğim sorular ve cevaplar getirdi. Çocuk halimle, neden bizim başımıza geldi demedim, ben kimseyi üzmedim, hırsızlık da yapmadım hele birinin canını hiç yakmadım bile bu üzüntü benim hakedişim değil babamın hayatı bitti, kahroldum ama esas şimdi ne yapıcaz demiş kalan çekirdek ailemle birbirimize sarılmıştık… Tabi annem ve özellikle ağabeyimin üzerimdeki pozitif etkisi inanılmaz büyük.
Şimdi de çok farklı yaklaşmıyorum, özellikle kontrolüm dışında gelişen üzücü olaylara. Mutlaka önce kendime dönüyorum insan kendi alışkanlıklarını değiştirirken bile ne kadar zorlanıyor, başkasını kontrol etmeye çalışmadan önce benim etki ettiklerime bakmaya çalışıyorum… ‘’sen neye müsade ettin, elinden geleni yaptın mı, kendinden, iyi niyetinden eminsen, bırak akışına, herşey de direkt seninle ilgili olmak zorunda değil Necla’’diyorum.
Gülmek kadar ağlamak, yaşamak kadar ölüm var hayatta, insan olduğumuzu hele şu mekanikleşmiş çağda tekrar hatırlamalı. Temiz niyetle elden gelenin en iyisini yapmak, bol bol kitap okumak, sana iyi gelen insanlarla vakit geçirmek, -de -da ları ayırmadan da olsa yazı yazmak :), resim çizmek, içindekileri samimiyetle dışarı vurmak, önce kendine riyasız olmak yükleri hafifletiyor..
Sağlıklı beslendiğinizi biliyoruz. Günümüzde herkesin sağlıklı beslenme anlayışı farklılaştı aslında. Bazıları rafine şeker tüketmezken bazılar gluten vs. uzak durmaya çalışıyor. Sizin için sağlıklı beslenme nedir?
Sağlıklı beslenme diyemeyeceğim, izlediğim yolun tanımı dengeli beslenme olabilir.Sağlık dediğimiz şeyin fazlasıyla kişiye özel olduğunu düşünüyorum. Dünyanın en sağlıklı içeriğine sahip yiyeceklerden biri salatalıktır sanırım fakat benim için hiç uygun değil midemde sorun yaratıyor, kefir de bana çok dokundu mesela… Kişiler mutlaka kendini tanımaya yönelmeli,ağrılarını, yedikleri besinlerin faydalarını kendi vücudunuzda gözleyebilip, tanımlayabilmeli.
Bu yöntemle kendimi en iyi hissettiğim yemek rutini oluşturdum.Yaptığım spor aktivitesine göre değişkenlik gösterse de gün de 2 öğün yiyorum. Evde yemeklerimi pişirmeyi çok severim. Annem usulü tencere yemekleri baş tacım 🙂 Faydalı yağları tüketmenin geri dönüşünü olumlu anlamda alıyorum, o yüzden zeytinyağ, avokado, hisdistacevizi yağı, fındık fıstık bolca tüketirim. 10 günde bir falan da (artık çok sık canım istemesede) kaçamak yapmaya da kendime müsade ederim. Benim hassas noktam hamburgerdi, onu da eğer yiyeceksem mutfağına, içeriğine güvendiğim yerlerden yer, çok da kendimi mahrum bırakmam. Kaçamak günlerinin ertesinde de yoğunluklu sebze, zeytinyağlı yemeklerle dengelemeye gayret ederim. Su tüketmeyi hiç es geçmem, sabah uyandığım gibi büyük bir bardak su içmek alışkanlıklarım arasında. Hiç bir şeyden eksik kalmadan fakat hiç bir yemeğe de bağımlı olmadan bir hayat sürmeye gayret ediyorum.
Sağlıklı bir hayat sürmek için sizden 3 tavsiye istesek bunlar ne olurdu?
Kendini tanımaya yönelmeli, gerek iç dünyanı gerekse içinde yaşadığın bedeni,
Fanatizimden uzak hareket ve dinlenmeye önem vermeli,
Ve bolca sevmeli.