Close

Lohusalık döneminin psikolojik etkileri: Melankoli, Depresyon, Psikoz

Hamilelik döneminde alınan kilolar, vücutta meydana gelen çatlaklar, ciltte kuruma ve kırışıkların artması, üstüne üstlük doğum sonrası lohusalık… Bitmedi… Yeni doğan bebeğinizin ağlaması,sürekli emzirdiğiniz için kendinizi süt sağan bir makine gibi hissetmeniz, uykusuzluk, sorumlulukların artması, eşinizin bebekle münasebetinin sizinkine nazaran az olması… Lohusalık döneminde bu sebeplerden dolayı psikolojik olarak stabilite yaşanmaması gayet normal karşılanır.

Lohusalık dönemi psikolojisi

Yaratılış itibariyle kadınların erkeklere göre daha şanssız olduğu konulardan birisi hamilelik sonrası yaşanılan süreç. Gebelik döneminde, içinizde büyüyen yeni bir canlının varlığı ile mucizevi bir olayı tadıyor olmanın verdiği huzur, doğum esnasında ve sonrasında yaşanılan fiziksel ve hormonsal değişimlerle yerini stres, melankoli, depresyon, daha ilerisi psikoza bırakabilir. Bu durumda yapılacak en iyi şey, bilinçli bir ebeveyn olarak gerektiğinde psikolojik destek almaya hazır olmaktır.

Lohusalık döneminde psikolojik yıkıma dair ilk belirtiler: Melankoli

Melankoli,depresyon öncesi kişinin kendine dair karamsar bir tutum takınması ve kendi varlığına ilişkin umutsuzluğa düşmesidir. Bu süreç,doğumdan sonraki ilk 2 hafta boyunca gözlemlenebilir. Eğer 3-4 haftaya kadar sürerse, kişinin depresyona girmesi muhtemeldir.Melankoli dönemi, lohusalıkla birlikte başlayan hormonsal durumun bir etkisidir. İlaç tedavisi gerektirmez, birkaç hafta içerisinde belirtilerde azalmalar gözlemlenir.

Doğum sonrası depresyon

Doğum sonrası ilk 4 haftada ortaya çıkan psikolojik rahatsızlık, doğum sonrası depresyonu olarak adlandırılır. Kişilerde, halsizlik, isteksizlik,şaşkınlık, bebeğe karşı ilgisizlik, uykusuzluk, ağlama krizleri, kaygı bozuklukları vb. durumlar gözlemlenir. İleri vakalarda ölme isteği ya da intihar etme arzusu kendini gösterebilir. Depresyon sürecinde, anne bebeğini emzirme döneminde olduğu için antidepresan vb. ilaç tedavisi uygulanmaz. Bu gibi durumlarda, kadın doğum uzmanı ve psikiyatrın belirledikleri ortak bir tedavi uygulanması en doğrusudur.

Yeni yapılan araştırmalarda, ailenin geçim durumu ve statünün de doğum sonrası depresyon görülmesinde etkili olduğu bulunmuştur. Bekar ve fakir anneler ile genç yaşta anne olan kişilerde depresyonvakasına 2-3 kat daha sık rastlandığı tespit edilmiştir.

Doğum sonrası depresyon,emzirme sayesinde azalmakta ve en az 1 yıl içerisinde belirtileri psikolojik destek alınması sayesinde ortadan kalkmaktadır.

Doğum sonrası psikoz

Psikoz,doğum sonrası psikolojik süreçlerin en tehlikesi diyebileceğimiz bu süreçte, annenin gerçek ile hayali olan arasındaki bağlantısı kopar ve annenin sanrılar görmesi, yoğun duygu değişimleri yaşaması mümkündür. Bazı vakalarda annelerin bebeklerine karşı obsesif (takıntılı) bir hal aldığı gözlemlenmiştir. Psikozun ilk belirtileri doğumdan sonra 2 gün ila 3 hafta içerisinde görülebilir. İleri boyutlardaki psikozlarda,annelerin gerçekle bağlantılarını kaybetmeleri neticesinde bebeklerini öldürdükleri bilinmektedir. Psikoz,tedavisi acil ve ciddi bir durumdur, hastaların hastaneye yatırılarak tedavisi yapılır. 2-3 aylık etkili bir tedavi ile%95 oranında iyileşme sağlandığı bilinmektedir.

Doğum sonrası depresyon döneminde neler yapılmalı?

  • Öncelikle, bu sürecin yalnızca size özel bir durum olmadığını ve geçici olduğunu unutmayınız.
  • Gebelik ve sonraki dönemde yeme düzeninize özen gösteriniz.
  • Uykunuzdan feragat etmeyiniz, bebeğiniz uyurken siz de uyuyabilirsiniz.
  • Eşinizden yardım almanız önemlidir. Dönüşümlü olarak bebeğe bakmanız, sizin tek başınıza bebekten sorumlu olmadığınız hissi uyandıracak ve stresinizin azalmasına yardımcı olacaktır.
  • Akraba ve arkadaşlarınızdan bebeğin bakımı konusunda yardım alabilirsiniz. Böylece kendinize zaman ayırabilirsiniz.
  • Bebeğinizle birlikte dolaşmanız, kısa yürüyüşler yapmanız diğer insanlarla temasta kalmanız açısından önemlidir. Kendinizi diğer insanlardan izole etmemeye özen göstermelisiniz.
  • En önemlisi, bu zorlu dönemi atlatma konusunda psikolojik destek almaktan korkmayınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top