İçindekiler
Hamilelik süreci bir kadın için ne kadar güzel ve mucizelerle dolu olsa da bir yandan da oldukça çetrefilli ve ağır bir süreçtir. Hamileliğin oluşmasıyla birlikte vücudunda meydana gelen değişikliklere adapte olmak anne adayı için kimi zaman zorlayıcı olabilir. Özellikle çoğul gebelik yapacağını öğrenen anne adaylarının bu süreci çok daha zor geçirdiği bilinmektedir.
Çoğul gebelik, rahim içinde aynı anda birden fazla fetüsün gelişmesi durumunu ifade eder. Tekil gebeliğin dahi ne kadar zorlayıcı olduğu düşünülürse, çoğul gebelik hakkında endişelenen anne adaylarına hak vermek oldukça kolay. Çoğul gebeliklerde anne adayının taşıdığı yük ve hamileliğe ilişkin belirtiler daha ağırdır. Karşılaşılan belirtilerin ve tehlikelerin artmasıyla çoğul gebeliklerin tekil gebeliklere kıyasla çok daha riskli olduklarını söylemek mümkün.
Çoğul gebeliklerde karşılaşılabilecek sorunlar nelerdir?
Çoğul gebelikler, riskli olduklarından hamilelik süresince ve doğum esnasında birçok sorun yaşanabilir. Özellikle erken doğum tehdidi bunlar arasında en çok karşılaşılanıdır. Bebekler geliştikçe rahimdeki baskı artar ve doğum olması gerekenden biraz daha erken gerçekleşebilir. Her hamilelikte görülen bulantı, kusma, bel ağrıları gibi sorunlar daha şiddetli yaşanabilir. Düşük ve demir eksikliği anemisi riski tekil gebeliklere kıyasla daha fazladır.
Çoklu doğumun anne adayı üzerindeki psikolojik etkisi
Her anne adayı hamileliğini öğrendiğinde stres yaşar. Bazıları bu durumla başa çıkmanın yollarını bulup, bir şekilde stresini kontrol atına almayı başarabilirken bazı anne adayları stresin de etkisiyle bu süreci çok daha zor atlatabiliyor. Doğum psikolojisiyle ilgili olarak en istenmeyen durum gebelik depresyonudur. İstenmeyen/beklenmeyen gebeliklerde anne adayının bebeği kabullenememesi gebelik depresyonunda görülen bir durumdur. Sürecin zor oluşu, annenin hayatının eskisi gibi olmayacağını düşünmesi, rol değişimine hazır olmaması gibi nedenler hamilelik depresyonuna neden olabilir. Ayrıca hamilelikte değişen hormon dengeleri de depresyonu tetikleyebilir. Doğumdan sonra bebek ile temas ettikçe annenin bu durumu düzelebilir.
Çoklu doğumlarda tekli doğuma kıyasla çok daha fazla risk faktörü olduğunu ve karşılaşılan sorunların sayıca daha fazla olduğunu, daha bariz şekilde yaşandığını söylemek mümkün. Bunun farkında olan anne adayının üzerinde çok büyük bir baskı ve stres hissetmesi kaçınılmazdır. Doğum esnasında veya devam eden süreçte yaşayabileceği problemleri düşünmek annenin anksiyete seviyesini arttırır.
Çoğul gebeliklerde stresle mücadele
Çoğul gebeliğin verdiği stresle baş etmek sadece annenin problemi olmamalıdır. Eşlerin bu süreçteki desteği, doktorun güven verici tavırları, anne adayını dinleyip korku ve endişelerini gidermesi, sorularını sabırla yanıtlaması anne adayının stresini azaltmakta oldukça etkili olacaktır. Süreç boyunca psikolojik destek almak da bu anlamda önerilebilir. Bir diğer önemli husus kendine vakit ayırmak ve kendinize değerli olduğunuzu hissettirmektir. Hamileliğinizi, sizi sizden ayıran veya uzaklaştıran bir detay olmak yerine sizi bütünleyen bir parça olarak kabul etmelisiniz. Hamilelik süresince hamile olmadan önceki yaşamınızı mümkün olduğunca devam ettirmeye gayret edin. Kendinizle ilgilendikçe, kendinize vakit ayırdıkça daha ılımlı ve pozitif bir ruh haline büründüğünüzü göreceksiniz. Stresle başa çıkmanın en etkili yollarından biri spor yapmaktır. Spor yapmak hem kaslarınızı geliştirerek hamileliğinize ve doğuma hazırlanmanıza hem de kendinizi daha iyi hissetmenize neden olacaktır. Hafif yürüyüşler ve pilates tercih edebileceğiniz basit ama etkili seçeneklerdendir.
Alternatif olarak doğuma hazırlık kurslarına gitmeyi deneyebilirsiniz. Bebek bekleyen çiftleri doğum öncesi ve doğum sonrası sürece hazırlamak ve adaptasyonu kolaylaştırmak için hizmet veren birçok doğuma hazırlık kursları bulunmaktadır. Bu kurslara başvurarak sürece ve bebeğinize dair birçok yeni şey öğrenebilirsiniz. İçinde bulunduğunuz durumu anlamak, hissettiğiniz belirtilerin neden kaynaklandığını bilmek kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Diğer anne adaylarıyla tanışıp onların da benzer sorunlar yaşadığını gördükçe yalnızlık psikolojisinden kurtulabilir, kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.
