Close

1-2 Yaş Aralığındaki Çocuklarda Sosyal Gelişim Nasıldır?

1-2-yas-araligindaki-cocuklarda-sosyal-gelisim-nasildir

1-2-yas-araligindaki-cocuklarda-sosyal-gelisim-nasildir

Sosyal gelişim sosyal etkileşim ile baş gösterir. Sosyal etkileşim ise çocuk dünyaya geldiği andan itibaren gerçekleşmeye başlar. Sosyal etkileşim öncelikle birinci bakım vereni ile daha sonra diğer aile üyeleri ile bebeğin beş duyu organına gelen uyaranlar sayesinde gerçekleşmeye başlar.

Bebeğin duyu organlarına gelen uyaranları algılaması, anlaması ve işlemesi gibi süreçlere dayanan sosyal gelişim temelde çevresindekiler ile iletişim kurmasını sağlar. Uyaranların uygunluğu, algılama süreci ve tepki çeşitliliğine bağlı olarak gelişen iletişim yaşamın ilk dönemlerinden itibaren gelişmeye başlar. Ancak her yaş aralığında beklenen gelişimsel farklılıklar mevcuttur.

Fiziksel ve psikolojik yeterliliğe bağlı olarak farklı yaş aralıklarında gözlemlenen çocuklarda sosyal gelişim ve iletişim becerileri değişiklik göstermektedir. Biyolojik faktörlerin yanı sıra kişisel ve çevresel farklılıklara bağlı olarak her çocuğun sosyal gelişimi tıpa tıp aynı olmaz. Ancak genel olarak öngörülebilen bir seyir de mevcuttur. Her çocukta tıpa tıp aynı olmasa da genellenebilen bir değişim süreci yaşanıyor olması ebeveynler için oldukça önemlidir. Ebeveynin yaşanacak değişimleri bilmesi ve farkında olması hem kaygı azaltması hem de çocuğa destek olunması açısından oldukça önemlidir. Bu yazıda ise, bu öngörülen seyir içerisinde 1-2 yaş aralığındaki çocukların sosyal gelişimleri hakkında önemli konulara değineceğiz. Fakat öncesinde sosyal gelişim nedir sorusuna cevap vererek başlayalım.

Sosyal Gelişim Nedir?

Doğduğu andan itibaren ister istemez çevresindeki insanlarla birlikte olan bebeğin sosyal gelişimi dünyaya gözlerini açtığı an başlar. İlk sosyal gelişim kaynağı olarak anne bilinse de bu bazı durumlarda değişiklik gösterebilir. Bu yüzden bebeğe ilk bakım veren demek daha doğru olacaktır. Bebeğe ilk bakım veren kişi anne olabileceği gibi baba ya da başka biri de olabilir. Bebeğin ilk bakım vereni ile kurduğu iletişimden başlayarak sosyal uyaranlara karşı duyarlılık kazanan çocuk, yaşadığı toplumun kültürünü ve kurallarını öğrenerek uygun davranışlar sergilemeye başlar. Daha sonra kendisini ifade edebilme becerisini kazanması ile çocuğun sosyal gelişimi devam eder.

Sosyal gelişimden bahsederken duygusal ve bilişsel gelişime değinmeden olmaz. Bilişsel yani zihinsel, duygusal ve sosyal gelişim birbiriyle etkileşim halinde gelişim gösterir. Her yaş aralığında öngörülen sosyal gelişim davranışları olduğu gibi bilişsel ve duygusal davranışlar da vardır. Dolayısıyla yazıya birbiriyle etkileşim içerisinde olan bilişsel ve duygusal davranışları açıklayarak devam edelim…

Bilişsel Gelişim Nedir
Bilişsel Gelişim Nedir

Bilişsel Gelişim Nedir?

Kısaca ileri zihinsel süreçler olarak tanımlanan biliş; bellek, dikkat, algı, problem çözme, düşünme, anımsama, yaratıcılık, akıl, dil gelişimi, okuma ve yazma gibi özellikleri içerir. Tıpkı sosyal gelişim gibi bilişsel gelişim de doğumdan başlayarak çevre ile etkileşime giren çocuğun çevreden edindiği bilgileri algılaması, saklaması, değerlendirmesi, kullanması ve yorumlayarak yeniden değerlendirmesi gibi süreçlere dayanır.

Çocuğun Bilişsel Gelişimi Nasıl Desteklenmeli?

Temel bir fizyolojik yeterlilik gereksinimin yanı sıra bilişsel gelişimde de ebeveynlere büyük bir sorumluluk düşmektedir. Çocuklarının bilişsel gelişimini desteklemek için onları çeşitli uyaranlara maruz bırakmaları gerekir. Anne ve babanın sunduğu zengin uyaranlar sayesinde çocuğun gelişimi desteklenir. Zengin uyarıcı çevre derken kastedilen şey oyunlar, kültürel aktiviteler ya da doğa gezileri olabilir.

Birbirinden ayrı gibi görünse de aslında sosyal ve bilişsel gelişimin ne kadar iç içe olduğu bu açıklamalardan sonra fark edilmektedir. Çünkü sosyal gelişim için çevre ve uyaran gerekliliği aslında bilişsel gelişimin desteklenmesi için de oldukça önemlidir. Bu kavramların ardından sıra sosyal duygusal gelişim nedirsorusuna geldi…

Sosyal Duygusal Gelişim Nedir?

Genellikle sosyo-duygusal gelişim olarak karşılaşılan bu kavram aslında çocuğun duygularının farkına varması, kendini tanıması, yaşadığı topluma uyum sağlaması ve hangi durumda nasıl davranacağını bilerek duygu denetimine sahip olması anlamına gelir. Kendisini ve duygularını tanımaya başlayan çocuğun bu dönemde olumsuz duyguları deneyimlememesi için temel özgüven duygusunun oluşmuş olması oldukça önemlidir. Peki, temel özgüven duygusu nasıl oluşur? Tabi ki çocuğun ebeveynleriyle kurduğu ilişkiye bağlı şekilde oluşur. Gelişimi pozitif yönde etkileyen temel özgüven duygusu, çocuğun davranışlarının istenilen yönde gelişmesine yardımcı olur. Temel özgüven duygusu gelişmemiş olan çocuklarda ise ileride aşırı kıskançlık, korku, saldırganlık ve sabırsızlık gibi antisosyal davranış bozuklukluları gözlemlenebilmektedir. Genellikle 4-6 yaş aralığındaki çocuklar duygusal tepkilerini daha bilinçli bir şekilde vermeye başlarlar. Çocuğun verdiği tepkiler ve çevresindekilerin olumlu tutumları ile güven duygusu sağlıklı bir şekilde gelişir.

Duygusal ve sosyal gelişim kavramlarını birbirinden ayırt etmek oldukça zordur. Duygu gelişimi için gerekli olan en önemli faktör insanlar ile olan etkileşimdir. Yani duygusal gelişim için sosyal gelişime ihtiyaç vardır. Ancak sosyal bağların gelişmesi için temel unsur da duygulardır. Duygusal yapının gelişiminden bahsederken değerlendirilmesi gereken en önemli noktalardan biri de bireyin duygusunu ifade edebilmesidir. Araştırmalar, duygularını sosyal bağlamda rahatlıkla ifade edebilen çocukların davranışsal sorunlarla daha az karşılaştığını göstermiştir. Büyümekte olan çocuğun sosyal davranışları edinmesi ve duygusal tepkilerini verebilmesi bilişsel gelişimine bağlı olarak gelişen bir süreçtir. Zekâsı geliştikçe ve çevresindeki uyaranlar çeşitlendikçe bu süreç ilerlemeye devam eder.

Özetlemek gerekirse; bireyin davranışlarını; içerisinde yaşadığı toplum tarafından kabul edilebilen bir şekilde sürdürmeyi öğrenmesine sosyal gelişim denir. Bireyin bu gelişiminin temelleri çocukluk döneminde atılır. Bu yüzden ebeveynlerin kendini bilinçlendirmesi hem çocukları için hem de toplum için oldukça önemlidir. Bilinçli ebeveynlerin yetiştirdiği bireyler arttıkça toplum dinamikleri de dönüşmeye başlayacaktır.

Beklenen Sosyal Gelişim Belirtileri
Beklenen Sosyal Gelişim Belirtileri

1-2 Yaşındaki Çocuktan Beklenen Sosyal Gelişim Belirtileri Nelerdir?

Konuyla ilgili kavramları ve birbiriyle olan ilişkileri genel olarak açıkladıktan sonra yaş gruplarına göre özelleşen davranış örüntülerini ve çocuklarda sosyal gelişim belirtilerini inceleyebiliriz. Sosyal beceriler ergenlik ve yetişkinlik dönemlerine kadar gelişim göstermeye devam etmesine rağmen yaklaşık 1 yaşında başlar. Çünkü 1 yaşında çocuğun benlik algısı oluşur ve az da olsa özdenetim kazanmaya başlar. Çevresi ile daha etkili bir şekilde iletişim kurmaya başlayan çocukta gözlenebilen davranış örüntüleri şunlardır:

  • Çevresindeki kişilerle iletişim kurma denemeleri yapar.
  • Kendini el hareketleri, mimikler ve söyleyebildiği bazı kelimeler ile anlatmaya çalışır.
  • Etrafında bebeklerin ilgisini çeken bir şey varsa onu işaret ederek gösterebilir.
  • Yabancı kişilere karşı tedirgin bir tutumu olsa da aslında onlarla iletişim kurmak ister. Özellikle varsa kardeşleriyle ya da yaşıtları ile iletişim kurmaktan hoşlanır.
  • Elindeki oyuncağı size getirerek vermeye çalışması, onun iletişim kurma isteğini gösterir.
  • Çevresinde yetişkinlerin olmasından ve onların ilgi göstermesinden oldukça keyif alır.
  • Etrafındaki insanları gözlemlemeye başlayan çocuk onların davranışlarını kopyalamaya da başlar.
  • Anne ve babasını her zaman yanında olsun ister ve onların yokluğunda kaygı hissedebilir. Bu yüzden anne ve baba yokluğunu çocuğa yavaş yavaş alıştırmalıdır.
  • Bu dönemde çocuk bağımsızlığını kazanmaya ve sınırlarını öğrenmeye çalışır. Bu yüzden yapmak istediklerini yapamadığında ya da istediği şeyi elde edemediğinde ağlaması ve öfkelenmesi oldukça doğaldır.
  • Sınırlarını öğrenirken istediği ve istemediği davranışlarını keşfettiğinden dolayı anne-babasının isteklerine karşı gelmeye başlar. Uyku saatinde ya da yemek saatinde hayır demesi mümkündür.
  • Sınırlarla birlikte sınırlarının dışını da merek etmeye başlayan çocuk ebeveyninin hayır uyarısını ciddiye almayabilir.
  • Anne ve babasının iletişim tarzlarındaki farklılıkları anlar ve onlara göre davranmaya başlar. Annenin yanındayken davrandığı gibi babanın yanında davranmayabilir ya da babasının yanında yaptıklarını annesinin yanında yapmayabilir.
  • Kendi yaş grubundaki çocuklarla birlikte olmayı ve onlarla oyun oynamayı oldukça sever. Bu şekilde girdiği farklı ortamlarda da çocuğun sosyal becerileri gittikçe gelişir.
  • “Biberonu ver” gibi basit yönergeleri takip edebilir.
  • Aşina olduğu ya da bildiği şeyleri gördüğünde onlara işaret eder ve söylemeye çalışır. Örneğin köpeği her gördüğünde hep aynı tepkiyi verip aynı sesleri çıkarabilir.
  • Sağ ya da sol elini kullanmasına yönelik tercihi başlar.
  • Soba, ateş, ütü ve ocak gibi tehlikeli şeylerden kendini sakınır.
  • Ortamda müzik çaldığında müziğe uygun tempo tutmaya çalışır. Sadece bacağını, kolunu ya da tüm vücudunu hareket ettirmeye çalışır.
  • Evdeki eşyaları oyun oynamak için kullanabilir. Örneğin süpürgeyi at gibi kullanarak üzerine çıkabilir.
  • Tuvaletini altına yaptığında ebeveynine haber verebilir.

1-2 Yaş Aralığındaki Çocuktan Beklenen Sosyo-Duygusal Gelişim Belirtileri Nelerdir?

Çocuğun duygularının farkında olması, yeterliliklerini ve sınırlılıklarını bilmesi, kendini tanıması ve duygularının farkında olması gibi örüntüler sosyo-duygusal gelişim olarak adlandırılır. Hangi durumda nasıl davranacağını bilmesi, iç dünyası ve çevresi arasında duygusal bir denge kurabilmesi gibi önemli konulardaki davranış belirtileriyle kişinin yaşadığı kültüre uyum sağlaması ile ilgili bir değerlendirmeye ulaşılabilir. Çocuğunuzun bu dönemde sırasıyla gerçekleştirmesi beklenen davranışlar ise şunlardır:

  • İstemediği durumlara tepki verebilir ve tek tek kelimeler ile cümle kurmadan konuşur.
  • Eve gelen herhangi bir misafire kendisine ait olan eşyaları gösterebilir.
  • Çevresindekilerin ve arkadaşlarının isimlerini bilir.
  • Kendi yaşıtındaki çocuklarla birlikte bulunmak ve oyun oynamak ister.
  • Anne ve babası dışında tanıdığı kişilerle artık daha uzun vakit geçirebilir.
Dil Gelişimi Nasıldır
Dil Gelişimi Nasıldır

1-2 Yaş Aralığındaki Çocuğun Dil Gelişimi Nasıldır?

Sosyal ortamlarda etkileşime geçmek için iletişim kurmak gerekir. Çocuğun dil gelişimi ise bu iletişim için oldukça önemlidir. Sayıların, kelimelerin, sembollerin ve seslerin kazanılması ve uygun bir şekilde kullanılmasını içeren sürece dil gelişimi denir. Doğum ile başlayan bu gelişim yaşam boyu devam eder. Öğrenme ile ilişki halinde olan dil gelişimi; diğerlerinin dikkatini çekme, iletişim kurma, düşüncelerini ve duygularını aktarma ihtiyacı doğrultusunda gelişir. 1-2 yaş aralığındaki çocuğun dil gelişiminde sırası ile görülmesi beklenen davranışlar şunlardır:

  • Adını sık sık duyduğu ve öğrendiği bir nesnenin adı günlük hayatta tekrarlandığında o nesneyi gösterir.
  • Özne ve yüklem içeren tam cümleler değil de tek tek kelimeler ile konuşmaya çalışır.
  • “Masaya otur” gibi kısa ve basit yönergelere uygun davranabilir.
  • Cümle kurmaya çalıştığında 2 ya da 3 kelimelik cümleler kurabilir.

1-2 Yaş Aralığındaki Çocuklar Nasıl Öğrenir?

Klasik eğitim ve öğretim alışkanlıklarının aksine araştırmalar her çocuğun öğrenme yöntemi ve kapasitesinin birbirinden farklı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Genellikle öğretim tek tipleştirilerek her çocuğa aynı davranılır. Ancak zekâ alanları; matematiksel, müziksel, sözel, görsel ya da kişisel gibi çeşitliliğe sahiptir. Yetişkinler de çocuklarının hangi zekâ türüne yatkın olduğunu keşfetmeye çalışmalıdır. Zamanla ebeveynlerin de desteğiyle çocuklar daha hızlı ve kolay öğrenebilir ancak önemli olan çocukların öğrenme merakını ve hevesini köreltmemektir. Ebeveyn olarak çocuğunuzun öğrenme merakı ve hevesi için şunları yapabilirsiniz:

  • Ona sunduğunuz ihtimaller arasında tercih hakkı verin.
  • Her zaman başarısını değil; çalışma sürecindeki çabasını takdir edin.
  • Merakla sorduğu sorulara bıkmadan cevap verin.
  • Onu asla akranları ile kıyaslamayın.
  • Ona ceza ve ödül vermekten kaçının.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top