Close

PLT trombosit yüksekliği olanlar bu habere dikkat!

PLT trombosit yüksekliği neden olur, tedavisi nasıldır?

 

PLT trombosit yüksekliği çok dikkat edilmesi gereken konulardan biridir. Sağlıklı bir insanın vücudunda ortalama 5-6 litre kan bulunmaktadır. Damarsal ağ içerisinde dolaşarak bizi yaşama bağlayan bu değerli sıvı çeşitli hücrelerden oluşmaktadır. Bu hücrelerin hepsi kemik iliğinde üretilmektedir. Eritrosit, lökosit ve trombositler bu hücrelerdendir. Her birinin bu önemli sıvı içerisinde farklı önemli görevleri vardır. Eritrositler oksijen-karbondioksit değişiminden, lökositler savunmadan sorumluyken, trombositler kanın pıhtılaşmasında rol oynarlar. Peki PLT trombosit yüksekliği neden olur, tedavisi nedir?

TROMBOSİT NEDİR?

Trombositler, diğer adıyla plateletler veya PLT(kan testlerinde bu şekilde geçmektedir), kan hücrelerinin en küçüğüdür. Kemik iliğinde oluşumunu tamamlayıp dolaşıma yeni katılan trombositler diğerlerine oranla daha büyük olur. Trombositlerin ortalama yaşam süresi 10 gündür. Değerler laboratuvarlara bağlı olarak değişiklik gösterebilmekle birlikte ortalama olarak yetişkinler için 150.000-300.00 /µl dir. Plateletler, bir diğer deyişle trombositler vücutta pıhtılaşmadan sorumlu küçük hücreciklerdir. Herhangi bir kanama durumunda trombositlerin oluşturduğu plaklar sayesinde kanama durdurulur. Trombositler kanama odağını hedef alıp, odağın üzerine ve birbirlerine yapışarak kanayan yerde tıkaç görevi görürler. Bu plağın oluşması ne kadar hızlı olursa kanamanın durması da o kadar hızlı olur. Trombositler aynı zamanda tromboplastin adı verilen bir lipoprotein salgılayarak kan pıhtısının oluşmasına yardımcı olurlar.  

KANDAKİ PLT ORANI NEDEN ARTAR?

Kandaki PLT artışı çeşitli nedenlerden ileri gelmektedir. Başta kemik iliğine dair problemler ve kanser, enfeksiyonlar, demir eksikliği, yanıklar, fazla egzersiz yapılması, yan etkili bazı ilaçların kullanımı ve dalağa ait problemler sebepler arasında sayılabilir. Üretimi kemik iliğinde gerçekleşen trombositler, ilişkili olarak kemik iliğinin aşırı üretimi sonucu sayıca artış gösterebilir. Dalak ise yıkımdan sorumlu organdır. Benzer şekilde dalağın yeterince çalışamaması veya splenektomi(dalağın cerrahi yöntemle alınması) durumunda trombositlerin yıkımı gerçekleşemez ve kanda birikimi söz konusu olur. Trombositlerin vücutta gereğinden fazla bulunması demek, kanın daha çok pıhtılaşması anlamına gelmektedir. Bu da oluşan pıhtının damarlar içerisinde dolaşıp hayati bir noktayı tıkayabileceği riskini yaratır. Özellikle kolesterol hastaları için bu durum çok daha risklidir. Tıkanan damara bağlı olarak organ kayıpları, kalp krizi veya felç yaşanabilir. Yanı sıra herhangi bir kanamayla karşılaşıldığında doğal olarak trombosit sayısında artış gözlemlenir. Kandaki trombosit sayısının yükselmesiyle birlikte el ve ayaklarda karıncalanma, baş ağrısı, baş dönmesi, geçici görme bozuklukları veya baygınlıklar görülebilir. PLT yüksekliğinden şüphelenildiği takdirde dahiliye uzmanına görünmeli, kan testlerinin yapılması ve PLT sayısının normal düzeye indirilmesi gerekmektedir. Primer ve sekonder olarak iki grup altında incelenen trombosit yükselmesi, iki grup için farklı tedavi yöntemlerine sahiptir. Primer grupta hastaya belirli dozlarda antibiyotik ve aspirin verilerek tedavi süreci şekillendirilir. Sekonder grupta ise trombosit artışına neden olan sorun araştırılarak, soruna yönelik çözüme gidilir. PLT artışına neden olan durum ortadan kaldırıldığında, değerin ortalama aralığa düştüğü gözlemlenir. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top