Close

Bebeğinize Doğruyu ve Yanlışı Öğretmeye Ne Zaman Başlamalısınız?

Bebeğinize Doğruyu ve Yanlışı Öğretmeye Ne Zaman Başlamalısınız

Bebeğinize Doğruyu ve Yanlışı Öğretmeye Ne Zaman Başlamalısınız

Disiplin, kelime olarak “öğretmek” anlamına gelen Latince “disciplina” kelimesinden gelmektedir. Genellikle cezalandırma ve kontrol ile ilişkilendirilmiş olsa da daha çok bilgi ve beceri kazandırma, bir şeyler öğretme ile ilgili bir kavramdır.

Bir ebeveyn olarak çocuğunuza nasıl davranacağını öğretmek görevlerinizden biridir. Ancak onun iyi ve kötü davranışların ne anlama geldiğini anlamasına yardımcı olmadan önce, sizin 3 temel beceride usta olmanız gerekir:

1-Saygılı iletişim kurmak,

2-Onların dilini konuşmak (anladıkları basit kelimeler ve kısa ifadelerle konuşmak),

3-Sevecen ve sevgi dolu olmak.

Elbette ki bebeğin olumsuz davranışlarıyla nasıl başa çıkılacağını anlamak, bebeğin kodlarını çözmek ebeveyn için kolay bir iş değildir. Etkili ve sağlıklı disiplin stratejilerini öğrenmek, uygulamak ve olumlu sonuç alabilmek zaman ve sabır gerektiren bir iştir.

Bebeğiniz İçin En Etkili Disiplin Nasıl Olur
Bebeğiniz İçin En Etkili Disiplin Nasıl Olur

Bebeğiniz İçin En Etkili Disiplin Nasıl Olur?

Bir bebeğin veya küçük çocuğun yanlışlarını düzeltmek için birçok farklı disiplin yöntemi uygulanabilir. Ancak etkili bir disiplinin anahtarı;

  • Bebeğe duygusal bağı olan bir yetişkin tarafından verilmelidir;
  • Tutarlı olmalı, değişmesi gereken davranışa hitap etmeli;
  • Çocuk tarafından “adil” olarak algılanmalı;
  • Çocuğun gelişimine ve mizacına uygun olmalı;
  • Kendini geliştiren, yani nihayetinde iç disipline yol açan nitelikte olmalıdır.

0-3 Aylık Bebeğin Disiplini

İlk aylarda küçük sevgilinizi disipline etme konusunda endişe etmenize gerek yoktur.

İlk aylarda bebekler henüz hareket halinde değillerdir ve yaşamları öncelikle yemek yemek ve uyumaktan ibarettir. Herhangi bir tür talimatı anlayamayacak kadar küçüktürler. Ağlamaları veya telaşlanmaları genellikle hep bir şeye ihtiyaç duydukları içindir. Onları beslemek, altlarını değiştirmek, rahatlatmak veya uyumaları için sallamak yeterlidir. Bu aşamada bebekler için en etkili disiplin, ebeveynlerinden göreceği sevgi dolu ilgi ve özen olacaktır.

Bu dönem aslında bebeğinizi şımartmanın imkansız olduğu bir dönemdir. İlk aylarda önemli olan bebeklerin kendilerini güvende hissetmeleri ve her ihtiyaçlarının karşılandığını anlamalarıdır. Bebeğinizin her ağladığında yanında olmanız, ihtiyaçlarına sürekli karşılık vermeniz, başarılı bir disiplinin ana bileşeni olan “güven” temelini oluşturur. Bu da bebeğinizin ilerideki iyi davranışları için motive edici olacaktır.

İlk aylarda bebeğiniz, yalnızca görünüşü ve büyümesiyle değil, aynı zamanda duyuları ve motor becerileriyle de bağlantılı bir dizi gelişmeden geçecektir. Ancak bebeğinizin dil yetenekleri ilk günden itibaren gelişmeye başlar. Araştırmacılar günümüzde, dört haftalık bir bebeğin bile “ma” ve “na” sesleri arasındaki farkı anlayabildiğini kanıtladılar. Sadece lıkırtı, homurdanma ya da mırıltı çıkardıkları bu ilk dönemde, bebeğinizi yüzünüze yakın tutarak konuşabilirsiniz, yüzünüzdeki ifadeyi görmesi kavramasını geliştirecektir. Hatta onu yatağına bırakıp uzaklaşsanız bile konuşmaya devam edebilirsiniz.

İlk üç ayda birtakım rutinler geliştirmeye başlayabilirsiniz. (uyku saati, mama saati gibi) Rutinler, çocukların ne bekleyeceklerini bilmelerine yardımcı olur. Rutinler ayrıca bebeğinizin iyi beslenmesini ve dinlenmesine de yardımcı olur. Çocuklar aç veya yorgun olduklarında harekete geçme eğiliminde olduklarından, istenmeyen davranışları daha başlamadan önleyebilir.

4-9 Aylık Bebeğin Disiplini

Çok geçmeden, bebeğiniz biraz daha akıllı hale gelir, ihtiyaçları artık isteklere dönüşür. Bu aşamada bebeğiniz doğru ve yanlışı hala tam olarak anlayamaz, ama dünyayı keşfetmeye başlar. Çevresindekileri keşfederken yapmaması gerekenleri yapar, dokunmaması gerekenlere dokunur. Ebeveynin onu engelleyerek çizdiği sınırları tam olarak öğrenene kadar da aynı davranışları tekrarlar.

Herkes “yaramazlık yapan” bir bebeğin kasıtlı olarak bunu yapmadığını bilir. Örneğin gözlüğünüzü çektiğinde sadece dünyayı keşfetmeye çalışıyordur, sandalyeden bir şey attığında sadece nasıl sıçradığını görmek istiyor, gözlem yapıyordur. Ya da meme emerken ısıran bebek annesinin tepkisini anlamak istiyordur.  Peki ama onun keşif dünyasına zarar vermeden yanlışlarını nasıl önleyebiliriz? Bu noktada ona müdahale etmeden sınır koymaya başlamak, ebeveyn olarak sorumluluğunuzun en kritik aşamasıdır. Çocuğunuzun doğru ve yanlışı anlamasına, kurallara uymasına yardımcı olmalısınız. İşte ona müdahale etmeden sınır koymanın birkaç yolu:

Önleme: Almasını istemediğiniz veya ağzına atma ihtimali olan nesneleri ortadan kaldırın. Örneğin, bebeğinizin uzaktan kumandayı almasını istemiyorsanız, ulaşabileceği bir yerde bırakmayın. Mücevherler, özellikle temizlik malzemeleri ve ilaçlar gibi nesneler erişemeyeceği şekilde saklanmalıdır.

Dikkatini Dağıtma: Çoğu bebek istedikleri yapılmadığında hırçın olabilir ya da hayal kırıklı yaşayabilir. Bebeklerde sinir olağan durumdur. Küçük provokatörün öfke nöbeti geçirmesi, büyüdüğünde de sinirli bir bebek olacağı anlamına gelmez. Bu sadece bebeğinizi çabucak sakinleştirmek için sizin birkaç yöntemi devreye sokmanız gerektiği anlamına gelir. Minik yavrunuz hırçınlaşmaya başladığında “Bak burada ne var!” gibi basit kelimeler veya tanıdık jestler kullanarak hemen dikkatini dağıtmalısınız. Sonra:

Yönlendirme: Alternatif olarak ona eğlenceli, çıldıracağı bir oyuncak teklif edebilirsiniz hatta onunla birlikte siz de oynayabilirsiniz. Böylece bebeğinizin ilgisini başka bir alana yönlendirerek onu rahatlatmış olursunuz. Buradaki fikir, sınırları erken ve saygılı bir şekilde belirlemenizdir. Net sınırlar koyar ve nezaketle iletişim kurarsınız başarılı olursunuz.

“Hayır!” demek: Bebeğiniz bu dönemde belki henüz “hayır” diyemez ama 6 aylık olduğunda siz “hayır!” dediğinizde, ses tonundan “hayır”ı anlamaya başlar. Genel olarak bebekler kelimeleri konuşmaya başlamadan çok önce anlarlar. Bu, artık kendisinin bir fikri olduğunu ve istemediğiniz şeyleri yapmaya çalışacak kadar büyüdüğünü gösterir. Örneğin bebeğiniz saçınızı çektiğinde “hayır” diyebilir ve ona saçınıza nasıl nazikçe dokunacağını gösterebilirsiniz. Muhtemelen bunu tekrar tekrar yapmanız gerekecek çünkü bebeğiniz hatırlamayabilir.

“Hayır” kelimesi, bebeğiniz tehlikeli bir duruma yöneldiğinde de onu yolundan alıkoyacak güçlü bir kelimedir. Yine de birçok uzman, çok sık “hayır” kullanmanın disipline etme gücünü azaltabileceği hatta merakı artırabileceği konusunda uyarıyor. Bu nedenle tehlikeli veya cazip nesneleri ulaşılamayacak bir yere koyarak, “hayır” deme ihtiyacını en aza indirebilirsiniz.

10-18 Aylık Bebeklerin Disiplini
10-18 Aylık Bebeklerin Disiplini

10-18 Aylık Bebeklerin Disiplini

Bebeğinizin hareket etmeye başlaması heyecan vericidir, ama aynı zamanda yaramazlık söz konusu olduğunda yepyeni bir sorunun da başlangıcı demektir.

Ancak bebeğiniz kasıtlı olarak ortalığı karıştırmaya veya kasıtlı olarak kendini ya da sizin hayatınızı riske atmaya çalışmaz. Sadece çevresini keşfetmek için yeni yollar ve yeni fırsatlar arar. Aslında bu sevineceğiniz bir durumdur çünkü zeka alameti gösteriyor.

Bebeğinizin hafızası 10 ay içerisinde gelişir ve yeni yeni bilgiler öğrenmeye, öğrendiklerini unutmamaya açık hale gelir. Bu zamanlarda ilk sözleriniz “hayır!”, “sıcak!”, “tehlikeli!” gibi kelimeleri öğretmek olmalıdır. Bir zamanlar sevimli bebeğinizin bir kulağından girip öteki kulağından çıktığı sözlerinizi, hareketlerinizi ve ses tonunuzu bir günden diğerine hatırlamaya başlayacaktır.

Gelişmiş hafıza, sebep ve sonuç anlayışı ve sosyal merak, yeni davranış zorlukları meydana getireceğinden bebeğinize bu aşamada disiplini tanıtabilirsiniz. Yanlışların nasıl farkına varılır, etrafındakilere nasıl değer verilir ve saygı duyulur, iç disiplin nasıl sağlanır ve güvenlik nasıl sağlanır gibi konularda küçük dersler vererek öğretmeye başlayabilirsiniz.

Klasik bir örnek; bebeğin yere yiyecek atmasıdır. Bebek elma püresini yere atarken, hem izlemek ona ilginç ve eğlenceli gelir, çünkü merak ediyordur, hem de sizin tepkinizi ölçüyordur; eğer gülerseniz veya üzülürseniz, bu ilgiden zevk alabilirler.

Peki ayakkabılarında elma püresi olan bir ebeveyn ne yapabilir? Taktiklerden biri, onu tamamen görmezden gelmektir. Bu işe yaramazsa, bebeğinize duygusuz bir yüzle şunu anlatmaya çalışmalısınız: “Yere yemek atmayız. Yemek yeriz.” Bu aşamada jestler mesajı pekiştirir: İlk cümlede yere yemek atmayı taklit ederek başı sallamak, ikinci cümlede de ağzınıza yiyecek koymayı taklit ederken başı sallamak öğrenmesini kolaylaştıracaktır.

Siz bunu söyledikten sonra yemeğini yine fırlatırsa, ona yemek zamanının bittiğini söyleyerek mama sandalyesinden alabilirsiniz ve yumuşak bir top sunarak “Bu fırlatmak için” diyebilirsiniz. Aç olmasından endişe ediyorsanız bir süre sonra sağlıklı bir atıştırmalık sunmayı tekrar deneyebilirsiniz. Bir dahaki öğünde yine yemek atarsa, bu işlemi tekrarlayabilirsiniz.

Bebeğinize rehberlik ederken her zaman pozitif bir dil kullanmalısınız.  Elbette ki disiplin emek, sabır ve zaman gerektirir, ve bebeğinizin bunları öğrenmesi yıllar alabilir, ama bunların hepsi büyümenin ve gelişmenin bir parçasıdır.

Disiplini Öğretmek İçin Yapılması ve Yapılmaması Gereken Davranışlar Nelerdir
Disiplini Öğretmek İçin Yapılması ve Yapılmaması Gereken Davranışlar Nelerdir

Disiplini Öğretmek İçin Yapılması ve Yapılmaması Gereken Davranışlar Nelerdir?

Nesiller boyunca ebeveynler bir çocuğa disiplin nasıl verilir sorusunun cevabını tartıştılar. En iyisi bağırmak mı, görmezden gelmek mi, şaplak atmak mı, ödül vermek mi, yoksa eşim ve ben farklı şekilde disipline mi etsek vb. binlerce soru ile etkili yöntemler aradılar. İşte çocuğunuzu disipline etmede başarılı olabilmek için yapılması gereken ve yapılmaması gerekenleri sizin için özetledik:

Yapılması Gereken Davranışlar

Sevginizi olabildiğince ifade etmelisiniz: Her şeyden önce çocuklarda disiplin, öncelikle sıcak ve sevgi dolu bir ilişkiniz olduğunda en iyi sonucu verir. Başarılı bir disiplin için gerekli olan güveni de ancak sevgiyle sağlarsınız. Bu nedenle çocuğunuza sık sık onu ne kadar çok sevdiğinizi söylemeli ve hareketlerinizle de göstermelisiniz.

Katı olmamalısınız: Standartlarınızı çok yüksek belirlerseniz, küçüğün başarılı olup olmayacağına dair kaygılar yaşatabilir veya siz yanında değilken iç disiplin geliştirmesi zor olabilir.

Katı bir disiplin anlayışı, yeterince övgü ve ödül verilmemesi, bir noktada çocukların istenen davranışı göstermelerini sağlayabilir, ama çocuk bunu sadece korktuğu için yapar. Bu da çocukların ilerleyen döneminde benlik saygısı ve kaygısı ile ilgili sorunlara yol açabilir. Fakat…

Ne çok katı ne aşırı hoşgörülü olmalısınız: Adil olan sınırlar koymanız, bebeğinizin sevildiğini ve korunduğunu hissetmesine yardımcı olur. Aşırı derecede müsamaha gösterirseniz, onu umursamadığınızı düşündürebilir.

Güvenlik konusunda bebeğinizi iyi disipline etmelisiniz. Bebeğinize ocağın sıcak veya merdivenlerin dik olduğunu öğretirken ona tam güvenmeyin, her zaman gözünüzle takip edin.

Tutarsız olmamalısınız: Çocuğunuzun yaşı ne olursa olsun, disiplin söz konusu olduğunda tutarlı olmak önemlidir. Ebeveynler koydukları kurallara ve sonuçlara bağlı kalmazlarsa, çocuklarının da uyma olasılığı yoktur. Tutarlılık aslında disiplinin en zor yönlerinden biri olabilir. Örneğin bebeğinize bir gün bir sandalyeye çıkmasını söylemek, ardından ertesi gün yapmasına izin vermemek kafasını karıştırır. Tutarlı bir disiplin için, eşiniz, aile üyeleri ve bakıcınızla bir araya gelip herkesin takip edeceği temel kurallar belirlemeniz gerekir.

Kişiliğini hesaba katmalısınız: Bazı bebekler sert bir ses tonuna ihtiyaç duyarken, bazıları daha yumuşak tonlarda konuşulmasına iyi yanıt verir. Ancak yine de tehlikeli bir alandan fiziksel olarak uzaklaştırılmalı, sonra mesajınızı vermelisiniz. Mesajınızı verirken koşullar da önemlidir.

Adil olmalısınız: Disiplin en iyi sonucu, sağlam ama adil olduğunda verir. Bu, çocuğunuzun davranışları için sınırlar belirlediğiniz, aynı zamanda da övgü, ödüller ve diğer stratejilerle iyi davranışı teşvik ettiğiniz anlamına gelir.

Her zaman “hayır” demek olmaz: Sürekli bir “hayır, hayır, hayır!” korosu sizi dinlemek yerine aksini yapmaya itebilir. Burada seçimi siz yapacaksınız: Gerekiyorsa ve güvenlik söz konusu ise (insanların ve eşyaların) “hayır!” diyebilirsiniz, ama mümkün olduğunca dikkat dağıtma ve yönlendirme tekniklerini denemelisiniz. Örneğin keskin bıçağı tutmak istiyorsa bunu kaşıkla değiştirebilirsiniz.

Övgüde bulunabilirsiniz: Küçük bir arkadaşına oyuncaklarından teklif ettiğinde veya size bir günlük işinizde “yardım ettiği” için ona iltifat edebilirsiniz. Bebeğinizin olumlu davranışlarını vurgulamak güçlü etki oluşturacaktır.

Teşvik: Teşvik, harika bir disiplin aracıdır. Bu, pozitif bir disiplindir ve çocuğunuzun ne yapmaması gerektiğini değil ne yapması gerektiğine odaklanmasına yardımcı olur.

Beşikte İzolasyon: Çocuğunuz dinlemeyi reddederse veya duygusal olarak kontrolden çıkarsa, onu içinde bulunduğu durumdan çıkarabilir ve beşiğine koyabilirsiniz. 10 ayda, çocuğunuzun neden ve sonuç ilişkilerini kolayca öğreneceğinden emin olabilirsiniz. Çocuğunuz, izolasyon ile uyku süresi arasındaki farkı ilişkilendirecek kadar zekidir.

Ayrıcalık Kaybı: Bu sözlü eğitimi pekiştirmek içindir. Çocuğunuz verdiğiniz sözlü talimata uymazsa kullanabilirsiniz. Bu, her yaş için en çok kullanılan ikinci düzeltme yöntemidir. Bir ayrıcalığı, oyuncağı vb. elinden alınabilir. Merdivenden çıkmama talimatınızı dinlemezse, diğer zamanlarda merdiveni kullanma ayrıcalığını kaybedebilir. Mama sandalyesinden bir şey atarsa, ondan mahrum edilebilir vb. gibi.

Yapılmaması Gereken Davranışlar

Çocuğunuzu utandırmamalı, eleştirmemelisiniz: Örneğin bebeğiniz bir kedinin kuyruğunu çekerken aslında ona zulmetmek istemiyor, sadece yaptığında ne olacağını merak ediyor. Ona “kötü çocuk” demek, kediye karşı daha nazik olmayı öğrenmesine yardımcı olmaz, hatta gelişen özgüvenini kırabilir. “Bak bir kediyi böyle seviyoruz” diyerek doğru olan davranışı şefkatle öğretmelisiniz.

Fiziksel Ceza: En iyi ebeveynler bile yeni yürümeye başlamış küçük çocuğun saldırgan (vurma ve ısırma), tehlikeli (sokakta koşma) ve uygunsuz (yemek fırlatma) davranışlarını terbiye etmede zorlanırlar. Gerçekten de 2-3 yaş çocuğu disiplini yorucu ve sinir bozucu olabilir. Ancak onları tutup sallayarak, vurarak veya şaplak atarak terbiye edemezsiniz. Çocuklara vurmak onlara büyük insanların küçük insanlara vurmasının normal olduğunu ve şiddet yoluyla öfkeyi dışa vurmanın sorun olmadığını öğretir.

Ebeveynler fiziksel ceza kullandıklarında çocukların ileriki dönemlerinde kaygıya veya depresyona girme olasılıklarını artırabilir, onları saldırganlığa teşvik edebilir.

Öte yandan özellikle de küçük bebeklerin, kendi davranışları ile fiziksel cezaları arasında bağlantı kurmaları mümkün değildir. Sadece vuruşun acısını hissederler. Dahası, fiziksel cezalar küçük bebekler için tehlikeli ve hatta ölümcül olabilir. Bebekler sarsılırsa beyin hasarına uğrayabilir veya ölebilir.

Unutmamalısınız, disiplin ve disiplin stratejileri olumludur. Konuşma ve dinleme üzerine inşa edilmişlerdir. Cezalandırma anlamına gelmez.

Öfkelenmemelisiniz: Küçük çocukları terbiye etmek yeri geldiğinde sinir bozucu olsa da, bunun normal bir gelişim aşaması olduğundan emin olabilirsiniz. Ne olursa olsun iradenize hakim olup kızmaktan kaçınmalısınız. Disiplin yöntemlerini uygularken daima sakin ve itidalli olmalısınız. Oluşan bir durum karşısında kızmanız çocuğunuzun itaat etmesine yardımcı olmaz. Sizi ve küçüğünüzü birbirinizle çatışmaya sokar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top