İçindekiler
Lohusa sendromu basite alınmayacak çok ciddi bir durumdur. Anne adaylarında, hamilelikle birlikte karmaşık ruh halleri görülmeye başlar. Duygu durumunda değişiklikler, aşırı sinir, duygusallık gibi durumlarla karşılaşılabilen hamilelik sürecinin ardından, doğum sonrasında da bu durumların bir süre devam etmesi normal karşılanabilir. Fakat uzun süre boyunca normale dönmeyen bu ruh halleri lohusalık sendromunun işaretçisi olabilir. Peki lohusa sendromunun belirtileri nelerdir, lohusa sendromunun çözümünde nelere dikkat edilmelidir? İşte aklınıza takılan tüm soruların cevapları
NEDEN LOHUSA SENDROMUNA GİRİLİR
Lohusa sendromunun hem psikolojik hem de biyolojik nedenleri olabilir. Gebelik döneminde artan hormonların, doğumdan sonra aniden düşmesinin lohusalık sendromunu tetiklediği gözlemlenmiştir. Kendi yaşantısını özgürce yönetip şekillendirebilen bireylerde, lohusalık sendromunun daha düşük olduğu belirtiliyor. Doğum sonrasında, annenin bebeğinden ayrılması, anne için bir yakınından ayrılmakla benzer bir hüzün yaşattığından lohusalık sendromuna sebep olabileceği sonucuna varılmıştır.
BELİRTİLERİ NELERDİR
Lohusalık sendromunun birden fazla işaretçisi olabilir. Yine de unutmamak gerekir ki bu belirtiler, ‘annelik hüznü’ olarak adlandırılan kısa süreli sendromla karıştırılmamalı. Aşağıdaki belirtilerin uzun süreli olarak görülmesi halinde bu ihtimal üzerinde durulabilir.
- Fazla iştah ya da iştahsızlık
- Aşırı uyku hali ya da uykusuzluk
- Yeterince sevilmediğini düşünme
- Bebeğine yetememe korkusu
- Anneliği becerememekten korkma
- Yorgunluk ve halsizlik
- Yaşama sevincini kaybetmiş olma
- Kilo kaybı
- Sinirli ve stresli olma, panik atak
ÇÖZÜMSÜZ DEĞİL
Uzun süre devam eden lohusa sendromu her ne kadar tedirgin edici bir hâl alsa da çözümü imkânsız değil. Annenin doğumdan sonra moralinin yüksek olması en önemli noktalardan birisi. Kendini tedirgin ve rahatsız hissetmemeli. Bol bol dinlenmeli, keyif verici şeylerle ilgilenmeli. Mümkün olduğunca yürüyüşler yapmalı. Anne, bebeğine karşı olumsuz duygular içerisinde olabilir. Bunların zamanla giderilmesi için anne ve bebeğin keyifli zaman geçirmesine özen gösterilmeli.
YAKIN ÇEVRE ÇOK ÖNEMLİ
Anne lohusa sendromundaysa, aksi bir durum olmadığı takdirde en büyük görev babaya düşer. Anne bu dönemde bebeğinden uzak kalmak isteyebilir. Onun bazı ihtiyaçlarını gidermekten kaçabilir. İçinde bulunduğu ruhsal zorlukların sorumlusunu bebeği olarak görebilir. Ayrıca anne bu dönemde kendini yalnız ve güçsüz hissedebilir. Bu noktada eşinin onun yanında olduğunu bilmesi, sorumluluklarını yerine getirip eşinin üzerinde hissettiği baskıyı azaltması çok önemli. Yine birinci derece yakın akrabalarda bu noktada babaya destek olabilirler. Annenin bebekle ilgili yapması gereken en önemli şey, onu emzirmektir. Bunun dışındaki şeylerin birinci derece yakınlar tarafından yapılması annenin kendini daha rahat hissetmesini sağlayabilir.
Bebeğin banyosu, temizliği, altının değişmesi gibi şeyleri bu dönemde annenin güvendiği birinin yapması en iyisi olabilir. Her ne kadar farklı düşünceler ve duygular içinde olsa da anne genel anlamda bebeği hakkında endişe duyar ve onun iyi olduğunu bilmek ister. Ancak bu şekilde kendini daha rahat hissedebilir. Lohusa sendromundaki kişinin yakın çevresiyle ve eşiyle vakit geçirip sosyalleşmesi de çok önemli.
DOKTORUNUZLA MUTLAKA GÖRÜŞÜN
Doğum sonrasında bazı ruhsal değişiklikler oldukça normal. Fakat bu duygu durum değişikliğindeki süre uzadıkça depresyon riski de artmaktadır. Bu yüzden doktorunuzla bu durumu mutlaka paylaşmalı, gerekirse psikolojik destek almalısınız. Hem bebeğin hem de annenin sağlığı için buna özen göstermekte fayda var.
