Close

Kadınlar hamilelik sonrası lohusalıkta neler yaşar?

Bir kadının özel dönemleri arasında bir de lohusalık vardır. Peki, bu dönemlerde neler yapılabilinir? Bebeğinizi emzirirken gıda takviyesinin yalnızca bu dönemde gıda takviyesinin geçtiğini biliyor muydunuz? Lohusalık dönemi hem anne hem bebek için ne derece önemli? Bu dönemin fiziksel ve psikolojik boyutları var mıdır?Lohusa bir kadın bu dönemde fiziksel anlamda neler yaşar?Lohusalık dönemin fiziksel etkileri nelerdir?

Puerperium (Lohusalık) nedir

Lohusalık,bir anne için oldukça önemli bir dönemdir. Tıptaki adıyla puerperium yani lohusalık hem anne hem bebek için oldukça önem arz etmektedir. Lohusa bir kadın, vücudunun bir anlamda bir çok değişiklikleri geçirmeye hazır olduğunu bilmesi gerekir.

Hücrelerin tekrar yenilendiği, güçlendiği ve doğum öncesi halini aldığını bilmelidir. Eğer vaktinden önce lohusalığa girilmişse buna,erken lohusalık denir. Hamilelik sonrası ilk 7 günü kapsayan dönemde anne, aşırı derecede kanamaya sahip olur.Bu ve buna benzer bir çok olay yaşanır, bu durum annenin lohusalık döneminin fiziksel etkileri altında olduğunu gösterir. Bu dönemde bebeğin emzirilmesinde özenli olunması gerekir. Emzirmenin, doktorlar tarafından bebeğin ve hatta annenin sağlığı için önemli olduğu vurgulanır. Bebeğin sağlığı ciddi anlamda gelişmektedir.

Lohusa anne, psikolojik değişimlere sahip olduğu gibi fizyolojik olarak da bir çok değişime uğrar. Dikkat edilmesi geren bir husus ayrıca; bu dönemde anne sütünden gıda takviyesi bebeğe geçtiği için ilaç kullanımı önerilmemektedir. Anne sütü bu dönem için şiddet ile tavsiye edilir ve bu durumun bebeğin zekasını,gelişmesini ve sağlığını olumlu etkilediği üzerinde durulur.Bu bağlamda bu konuya oldukça dikkat edilmelidir.

Lohusa bir anne ne gibi fiziksel değişikliklere uğrar

Anne, hamilelik öncesinde, sırasında ve sonrasında sürekli olarak farklı durumlar ve etkenler yaşar. Bu durum hem onun bedenine hem de psikolojisine etki etmektedir. Annenin artık cinsel hayatında olumlu gelişmeler yaşanırken diğer yandan ‘annelik’ vasfını üstlenmiş olduğu görülür. Annenin lohusalık döneminde yaşadığı fiziksel etkenleri sıralayacak olursak:

1-Vajinadaki kan akıntısı (Endometrit)

Endometrit;lohusalık döneminde görülen ve vajinadan gelen iltihaplı, kötü kokulu bir çeşit akıntıdır. Normal doğumlarda bu durum az görülürken, sezaryan ile yapılan doğumlarda normal doğuma oranla daha fazla görülmektedir. İlk başlarda akıntının yani kanın rengi kırmızı ve yoğunken daha sonralarında yavaş yavaş rengin açıldığı gözlenir. Eğer ilk üç günde kan pıhtılı ve aşırı şekilde akıyorsa tekrar doktora görünmekte fayda var.Ayrıca bu zamanlarda enfeksiyondan korunmak önemli bir unsurdur. Endometrikte annede görülen fiziksel anlamda ateş,kanlı vajina akıntısı ve rahim bölgesinde oluşan hassasiyetlik söz konusudur.

2- Rahim damarlarında oluşan pıhtı (Septik pelvik tromboflebit)

Adından da anlaşılabileceği gibi, annenin rahim damarlarında pıhtı oluşması bu anlamda enfeksiyon kapma riski oldukça yüksek olduğu durumdur. Bunun belirtileri arasında; karın ağrıması, yüksek ateş ve terleme olayları görülür. Pıhtıdan parçalar koparak akciğer damarlarına ciddi hasar verebilir. Rahim damarlarında pıhtı oluşan lohusa kadının eğer ateşi düşmemekte ısrar ediyorsa acilen doktora görülmesi lazımdır.

3- Doğum Dikişleri (Epizyotomi)

Doğum sonrası dikişlerin çabuk iyileşmesi ve bedene zarar vermemesi için doğum sonrasında,lohusalık döneminde özellikle doktorun tavsiye ettiği bir salüsyonla bölge temizlenmelidir. Burada hissedilen ağrı için ise sıcak uygulama yöntemine başvurulabilir. Ayrıca doktorlar tarafından önerilen bazı antiseptik kremler, banyo sonrası kullanılmaktadır.

4- Göğüs Şişmesi (Göğüs Angorjmanı)

Burada göğüslerde oldukça çok süt vardır. Bu yüzden şişkinlik olur. Göğüsteki şişlik, göğüs angorjmanı olarak adlandırılmaktadır. Meme bölgesi oldukça hassas ve ağrılıdır. Buradan akan süt yani kolostrum, bebek için oldukça faydalıdır. Sütün göğüsü sertleştirmemesi için ve kitle oluşumunun önüne geçilmesi için bebeğin belli aralıklarla emzirilmesi şarttır. Ayrıca memeler makine yardımı ile pompalanması önemlidir. Bu zamanlar için kullanılan soğuk uygulamalar göğüsü rahatlatır. Bu dönemde önerilen sütyen tercihi sıkı olanlardan yana olmalıdır.

5- Et yiyen bakteri enfeksiyonu (Nekrotizan Fasiit)

Nekrotizanfasiit, bir çeşit karın duvarı bölgesinde ve uyluklarda, deri tabakasının altında oluşan bakteriyel enfeksiyondur. Bu durumda cilt ödemi oluşur. His kaybı ve kangren(kan damarlarında oluşan hasar) olma olasılığı yüksektir.Tedavisi ya antibiyotiktir ya da agresif cerrahi temizleme işlemidir.

6- Göğüs iltihabı (Mastit)

Burada annenin memelerinde tıkanmadan kaynaklı bir meme iltihabı görülmektedir. Mastit,annede yüksek oranda ateşe neden olurken ayrıca titreme, ödem(memede) ve hassasiyet meydana getirir. Bu iltihaba yakalanmamak için göğüsleri sürekli boşaltmak gerekir.Bu anlamda bebeği emzirmek ve makine ile pompalamak önemlidir. Bu durum genelde ilk doğum yapmış olan kadınlarda, diğerlerine oranla daha fazladır.

Lohusalık döneminde önerilen doğal yöntemler

Annenin lohusalık döneminde geçirdiği fizyolojik durumlara karşı ayrıca bitkisel formüllerde önerilmektedir. Anne sütüne geçilme devresi olarak bilinen lohusalık döneminde ilaç kullanımı önerilmez. Bunun için doğal ürünlere başvurulmalıdır. Bu dönemde en çok yararlı olacak olan bitki çayları: Rezene ve ısırgan otu çayıdır. Ayrıca bu çaylardan günde 2 defa içmek sütün gelişmesi ve kalitesini arttırması yönüyle önem arz eder.

Ayrıca bu dönem için oldukça yararlı olanlar içinde: Limon, gül suyu, tarçın, tuz ,esmer şeker, dereotu, fesleğen , maydanoz. Kanamayı durduran eniyi yöntemler arasında ökse otu çayı gelmektedir. Günde iki veya üç bardak içilmesi tavsiye edilmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top