İçindekiler
Tüp bebek tedavisi normal yolla çocuk sahibi olmaya alternatif olarak günümüzde en çok kullanılan tedavi yöntemlerinden biridir. Normal yolla bebek sahibi olma ihtimali düşük olan ailelerin başvurarak olasılığı yükselttiği tedavide ne yazık ki kesinlik yoktur. Gebeliği sağlayıp normal bir şekilde gelişmesini sağlayan en büyük etken ise anne adayının yaşıdır.
Anne yaşı ve tüp bebekte başarı arasındaki ilişkinin gücünün en önemli nedeni
Anne adayının yaşı ve gebelik bağlantısının yüksek olmasının iki önemli nedeni bulunuyor. Bunlardan birincisi ve soruna en çok neden olanı ne yazık ki anne adayının yaşının ilerlemesiyle beraber yumurta rezervlerinin doluluk oranının azalmasıdır. Kadınlar doğdukları anda belirli bir yumurta rezerviyle dünyaya gelirler ve bu oran yaş ilerledikçe düşmektedir. Ergenlik dönemine gelene kadar bile düşmüş olan oran, ileriki yaşlarda düşme hızını katlayarak devam eder. 35 yaşından sonra ise iyice azalmış olan yumurta rezervi sorununa ek sorunlar ortaya çıkmaya başlar.
Yumurta hücrelerinin sayısı kadar kalitesi de önemli
35 yaşından sonra maalesef yumurta hücrelerinin kaliteleri de düşmektedir. Hücrenin sağlıklı olmaması döllenmenin sağlıklı olmaması anlamına gelecektir. Özellikle 38-40 yaş sonrasında anne olmak isteyen kadınlara preimplantasyon genetik tanı tedavisi uygulanması tavsiye edilir.
Preimplantasyon genetik tanı tedavisi nedir?
Preimplantasyon genetik tanı tedavisi, kadınlardaki yumurta hücrelerinin sağlık durumlarını önceden ölçmeye yarayan bir tanı konulmasının ardından, döllemeyi gerçekleştirecek doktorun yumurta hücreleri arasından en sağlıklılarını seçerek işlemi gerçekleştirebileceği bir yöntemdir. 40’lı yaşlarda bu yöntem kullanılmadan olan tüp bebek tedavilerinde başarı oranının %5-8 arasında olabileceği aktarılırken metodun kullanılmasıyla tedavinin başarı oranının yüzde %25-45’e kadar yükseltilebileceği gözlenmiştir.
Düşük ve Down Sendromu riski
Yumurta hücrelerinin kromozom sayısı 46’dır. Bu sayı, normal bir döllenme esnasında yarıya düşer ve 23 anneden, 23 babadan olmak üzere anne ve babanın genlerini birleştirecek şekilde kaynaşarak yeni bir insanın ortaya gelişindeki ilk adımı oluşturur. Fakat yaşın ilerlemesi ve yumurtaların görevini tam anlamıyla yerine getirememesiyle beraber kromozomların birleşmesi esnasında yaşanan sorunlar Down Sendromu ihtimalini artırabilir; Down Sendromu dışında görülebilecek diğer genetik anomali durumlarına sebebiyet verebilir. Yumurtanın istenilen değerde olmaması, rahme tutunamaması ve düşük ile de sonuçlanabilir.
Tüp bebek için en uygun yaş nedir?
Uzmanlar tarafından 20’li ve 30’lu yaşların başları arasındaki on yıllık dönem yumurta sayısı ve kalitesi bakımından oldukça değerli görülürken doğurganlığın bu dönemde en yüksek seviyelerde olduğu belirtilir. Bu durum yalnızca alışıldık yollarla bebek sahibi olacak aileler için değil, tüp bebek tedavisi için de geçerlidir. Doğurganlığın yüksek olması, yumurta hücrelerinin rahim içine tutunma oranının yüksek olması, yumurtanın sağlıklı olması gibi avantajlar anne olmayı kolaylaştırır. Tüm bu anlatılanlar ışığında, tüp bebek tedavisini geç anne olmak amacıyla alternatif olarak düşünmek doğru değildir.
