Close

Anksiyete Bozukluğu Belirtileri ve Anksiyete Tanımı

Stress and anxiety

Stress and anxiety

Günümüzde fazlasıyla artış gösteren panik ataklar, kişinin yaşamını olumsuz yönde etkilerken, panik atağın bir türü olan anksiyetenin de yaygınlaşarak kişinin hayat kalitesini düşürücü etkisi vardır. Depremler, hastalıklar, kayıplar, günlük yaşamdaki negatif etkiler anksiyete bozukluğu yaratabildiği gibi, geçmişe dayalı travmalara bağlı olarak da sebepsiz bir şekilde etkisini gösterir. Peki anksiyete nedir? Zannedildiği kadar korkutucu ya da kişiyi çıkmaza sürükleyen bir rahatsızlık mı? Tabii ki de değil. Öncelikle anksiyete ya da farklı bir deyişle kaygı bozukluğu, bir hastalık değildir. Bireyin evham yaptığı gibi delirmeye, kalp krizine, kontrolünü kaybetmeye, zeka geriliğine ya da ölüme yol açmaz. Anksiyete kısaca bireyin normal kaygı seviyesinin üstünde bir kaygı seviyesine sahip olması demektir. Bireyler yaşadığı belirtiler sonucu doktor doktor gezerek “Hiçbir şeyiniz yok. Her şey normal.” geri bildirimi alınca doktora inanmaz, kendilerine “Bana ne oluyor?” “Bu yaşadığım şey ne?” gibi sorular sorarlar. Oysa bu her insanın yaşayabileceği doğal bir durumdur. Vücuda yansıdığı fiziksel belirtiler de yanlış alarm sonucu, oluşan dürtü ve tepkilerdir. Vücudun ve beynin kendisini koruma altına alması durumudur. Gelin sizi acil servislere taşıyan, vücutta yanlış alarma neden olan, kalp kriziyle karıştırılan anksiyetenin belirtilerine bir bakalım.

Anksiyete Belirtileri Nelerdir?

Doktorlarların bu teşhisi koyduğu ve anksiyetenin hayatınıza dahil olduğu an arama motorunu aşındırdığınız, “Anksiyete Belirtileri Nelerdir?” “Anksiyeteden Kurtulma Yolları Nelerdir?”, gibi sorularla sürekli araştırma yaptığınız artık tahammül seviyenizi zorlayan bu durumun geçici olduğu unutulmamalıdır. Anksiyeteye kendilerini kaptıran kişiler, atak geçiririm diye, sokağa çıkamaz, otobüse binemez, sosyal yaşamdan kendilerini soyutlar. Sürekli düşünürler. Zihnindeki düşüncelere hakim olamazlar. Kendi kendilerine teşhis koymaya meyillidirler. Belirtileri, kontrol altına alamazlar. Bu, kişinin kendisine yaptığı en kötü zulümdür. Anksiyete belirtileri nedir?, Ruhsal ve bedensel belirtiler olmak üzere ikiye ayrılır. Bedensel belirtiler genellikle kalp kriziyle karıştırılır.

Bedensel Belirtiler: 

  • Kalp çarpıntısı
  • Titreme
  • Bayılacak gibi olma hali
  • Hızlı solunum
  • Nefes darlığı
  • Mide bulantısı
  • Terleme
  • Ağız kuruluğu 
  • Kas ağrıları

 

Fiziksel Belirtiler: 

  • Ölüm korkusu/ Ölüm hissi
  • Huzursuzluk
  • Unutkanlık
  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Beynin bulanık ve ya sisli olması
  • Çevreyi ve kendisini farklı algılama
  • Yabancılaşma hissi / depersonalizasyon- derealizasyon
  • Aklını yitirme korkusu
  • Kötü bir şey olacak korkusu
  • Sürekli endişeli ve gergin olma hali 

Anksiyete Beyne Nasıl Etki Yapar?

 

Stres ve kaygı bozukluğu belirtileri , beyin fonksiyonlarını yanlış bir biçimde uyardığı ve beyin kimyasallarını bozduğu zaman bireyin beyni, yaşanmamış, muhtemel gerçekleşmeyecek, “Ya olusa?” , gibi olumsuz ve negatif düşüncelerin kaplandığı, korku ve üzüntülerin etkileşim içinde olduğu bir beyne sahip olur. Karşılaştığı durum veya olaylarda alternatifleri düşünmeyerek en kötü düşünceleri akıllarına getirir. Kötü senaryolar kurarak yaşam kalitelerini düşürür. Duygu ve hisler geçicidir. Mutluluk kavramı bir hedef değil, anlık yaratacağınız bir duygu olduğuna kendinizi ikna ederseniz. Anksiyetenin size söylediği yalanlara kapılıp gitmezsiniz.

Anksiyeteye Ne İyi Gelir? Kaygılar Nasıl Kontrol Altına Alınır ?

Düşünce yapısını değiştirmek ve beynin yeni yeni alternatif üretmesini sağlamak anksiyete tedavi sürecinin en önemli adımıdır. Tabii ki bu sanıldığı kadar kolay bir şey değildir. Kısa bir süre içinde gerçekleşmez. Olumlu düşünceleri, beyne öğreterek bu düşünce biçimini alışkanlık haline getirmelisiniz. Örneğin, bir çocuğun yürümeyi öğrenmesi gibi. Anksiyeteye iyi gelen, kaygılarınızı toparlayacak bazı yöntemler vardır:

 

  • Yoga ve Meditasyon Yapmak: Zihin temizliği ve rahatlama adına yapılan çok etkili bir yöntemdir. Kişinin farkındalığını arttırarak anda kalmasını sağlar. Kişinin, kendi kendine yaptığı telkin ve olumlamalarla anksiyete belirtileri en aza indirilir. Yoga ve meditasyon çalışmaları ile çevresine güvenli bir alan oluşturur.

 

  • Sihirli Cümleler Kullanmak: Kendinize sürekli hatırlatmanız gereken bazı cümleler vardır. Mesela aklınıza henüz gerçekleşmemiş olan bir düşünce akışı geldi. “Onu o zaman düşünürüm.”, diyerek gelen olumsuz düşünceyi önemsemediğinizi zihninize söyleyebilirsiniz. Ya da belli başlı korkularınız var. “Ya olursa?” , gibi dürtüleriniz yaşamınızı olumsuz yönde etkiliyor. Hemen bir kağıt kalem alın. Bu korkuya dayalı kanıtlarınızı yazın. “Kontrolümü kaybetmekten korkuyorum.” diye bir düşünceniz var. Peki bu düşünceye ait kanıtlarınız neler? Bu his geldiğinde nasıl davrandınız? Bu sorulara verdiğiniz cevaplar, konu hakkındaki farkındalığınızı arttırarak, korktuğunuz düşünceyi baskılar.

 

  • “Hiçbir zaman geçmeyecek.” Düşüncesinden Kurtulmak: Anksiyetenin size söylediği yalanların başında “Hep böyle kalacağım.” “Hiçbir zaman eskisi gibi olamayacağım.” düşünceleri gelir. Kaygının ve korkunun geçici olduğunu bilen kişiler, daha huzurlu ve kaliteli bir hayat sürerken bu düşünce yapılarına takılıp kalmış kişiler, kendilerini farklı ve boğulmuş hisseder. O yüzden acıların da mutluluk gibi geçici olduğunu bilmek belirsizliğe olan sabrınızı daha da arttırmanıza yardımcı olur. Bu negatif düşünceleri, zihninize yapıştırmamak gerekir. 

 

  • Hobi Edinmek: Anksiyeteden kurtulmanın en etkili yollarından biri hobi edinmektir. Hobi edinirken beyniniz farklı bir alana yöneldiğinden dolayı beynin düşünce kimyasalı değişir. Bu sayede olumsuz düşüncelerden arınmak mümkündür.

 

  • Spor Yapmak: Beden ve ruhun bütünsel koordinasyonu olan spor, kişinin serotonin hormonunu arttırarak zihin fonksiyonlarını olumlu aşamada etkiler. Bu da kaygı düzeyinin azaltılmasını sağlar. 

 

  • Doğru Beslenme: Doğru beslenmenin sağlık ve zihne olan pozitif etkileri kabul edilebilir bir gerçektir. Muz, kivi, zerdeçal, bitter çikolata, ıspanak, kuruyemiş, bitkisel çaylar, yeşillikler, peynir anksiyeteye iyi gelen besinler arasında yer alır.
  • Düzenli Uyku: Serotonin hormonuyla bağlantılı olan melatonin hormonu, uyku sırasında düzenlenir. İyi ve derin bir uyku, stresi kontrol altına almak adına iyi bir yoldur. 

 

  • Psikoterapi: Kaygılarınız günlük yaşamınızı olumsuz yönde etkiliyorsa bir uzmana başvurmaktan çekinmeyin. Doğru bir uzman ile size uyguladığı psikoterapi seansıyla en yoğun ataklarınızı azaltabilir, kendinizi eskisinden bile daha iyi hissedebilirsiniz. 

 

  • İlaçlar: İlaçlar, panik atak, anksiyete, OKB, depresyon gibi psikolojik değişikliklerde kullanılan yöntemdir. Kişiye göre belirlenen doğru doz ve tedaviyle anksiyeteyle başa çıkabilirsiniz.

Anksiyete Çeşitleri: 

Anksiyete nedir belirtileri nasıl minimum seviyesine düşürülür?, öğrendiğinize göre aynı belirtileri gösteren birden fazla anksiyete çeşitlerine de bir bakalım. Bunlardan biri olan Sosyal Anksiyete Bozukluğunda kişi, sosyal ortamlardan uzaklaşarak kendince güvenli alan yaratır. Örneğin, topluluk önünde konuşma korkusu, veya sahne kurgusu örnek olarak verilebilir. Bir diğer çeşidi, Obsesif- Kompulsif Bozukluk (OKB), beynin kontrol edilmesi zor olan takıntılı düşüncelere yer vermesidir. İmkansız, istenmeyen düşüncelerin zihne girmesi bu durumu kolaylıkla özetler. Panik bozukluk, tekrarlayıcı nöbetler halinde gelen kaygılar bütünüdür. Kişi kendini sürekli kaygılı ve diken üstündeymiş gibi hisseder. Bu duruma agorafobi de eşlik eder. Sosyal alanlardan kaçınır. Evden dışarıya çıkamaz hale gelir. Bir diğeri, yaygın anksiyete bozukluğudur. Bu tanıyı almış kişiler kendilerini sürekli kaygılı, hisseder. Her an kötü bir şey olacakmış hissine kapılır. Travma sonrası stres bozukluğu, travmatik bir olaydan sonra meydana gelir. Ölüm, deprem, sizi etkileyen bir olay Travma Sonrası Stres Bozukluğuna yol açabilir. Fobilerde, anksiyetenin çeşitleri arasında yer alır.

 


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top