Close

Fil Diyeti Nedir? Nasıl Yapılır?

Fil Diyeti Nedir Nasıl Yapılır

Fil Diyeti Nedir Nasıl Yapılır

Fil Diyeti Nedir ve Nasıl Uygulanır?

Fil diyeti, özel olarak fil hastalarının uyguladığı bir diyet türüdür. Bu diyet içeriğiyle beraber, hastalığın gösterdiği semptomları azaltmayı amaçlar. Temelde diyetin içeriği zayıflamaya değil, ödem atmaya ve ödemin oluşmasını engellemeye yöneliktir. Diyetin uygulanmasının sebebi kilo kaybetmek olmasa bile ödem atışından dolayı kiloda düşüş de gözlemlenecektir. Bu sebepten dolayı özellikle fil hastalığına sahip olan insanlara önerilse de, sağlıklı bir hayata geçiş yapmak ve vücuttaki ödem fazlalığını azaltmak isteyen insanların da yapabileceği bir diyet türüdür.

Fil Hastalığı Nedir?

Fil diyetinden bahsedilmeden önce fil hastalığının ne olduğuna da değinilmesi gerekir. Halk arasında fil hastalığı olarak bilinen bu hastalığın tıbbi adı lenf ödemdir. Toplum içerisinde çok fazla görülmeyen, bu nadir hastalık lenf kanallarının iltihaplanmasından kaynaklanır. Lenf sistemi tarafından kontrol edilen lenf sıvısının kan dolaşımına karışması gerekir. Lenf kanalları üzerinde veya doğum sırasında oluşabilecek bir hasara bağlı olarak sıvının vücuttaki dengesinde bozulmalar meydana gelebilir. Bu bozulma sonucunda artan lenf sıvısı doku içerisinde toplanmaya başlar ve bu vücutta ödemle beraber şişkinliklere yol açar.

Bu şişkinlikler genellikle eklemlerde görülmesiyle beraber, bacak, kol, el ve cinsel organlarda da görülmektedir. Genellikle eklem yerlerinde sıkışmayla kendisini belli eden fil hastalığı, aynı zamanda birçok semptomla da kendisini gösterebilir.

Fil hastalığı semptomlarından bazıları şunlardır:

  • Ağrı
  • Şişlik veya tekrarlanan enfeksiyon
  • Deride kızarıklık veya gerginlik
  • Her zaman kullanılan eşyaların (yüzük, kıyafet, çorap vb.) sıkması
  • Hareketlerde kısıtlılık

Genellikle gözle görüldüğünde bu hastalık tedavi edilmesi gerektiği sinyallerini vermeye başlamıştır ve bu sebepten dolayı geç kalınmadan teşhis konulup, tedaviye başlanması oldukça önemlidir.

Fil Diyetini Nasıl Uygulanır
Fil Diyetini Nasıl Uygulanır

Fil Diyetini Nasıl Uygulanır?

Fil hastalığı, vücuttaki ödem miktarının artmasıyla kilo alımını da sağlar. Aynı zamanda bu hastalığın bir diğer etkisi iştah mekanizmasını etkilemesidir. Bu sebepten dolayı fil hastalığının tedavisinde fil diyeti önemli bir rol oynamaktadır.

Fil diyetinin uygulanmasındaki asıl amaç vücuttaki ödemi atmak ve oluşumunu engellemek olmalıdır. Bu diyette belirli kıstaslar etrafında oluşturulan listelerden ziyade tüketimde dikkat edilmesi gerekilen besinler vardır. Bu yüzden hastaların veya diyeti uygulayacak insanların sadık kalmaları gerektikleri şey bir diyet listesi değildir. Daha çok beslenme düzeninden çıkarılması gerekilen besinler ve tüketimi arttırılması gerekilen besinler vardır.

Bu diyetle beraber vücutta su miktarı azalacağından dolayı diyeti uygulayan kişinin su tüketimine dikkat etmesi gereklidir. Su tüketimi vücuttaki sıvı dengesini ayarlamaya yarayacaktır ve aynı zamanda tüketilen proteinle beraber ödemin atılmasını sağlayacaktır. Bu sebepten dolayı hastaların günde mutlaka 7-8 bardak su içmeleri gerekmektedir ve yaz aylarında bu miktarın biraz daha artmasında hiçbir sorun bulunmamaktadır. Çünkü asıl gerekli olan şey vücuttaki suyun eşit olması ve ödemin de dağılmasını sağlamaktır.

Öğün atlanmamalıdır, özellikle fazla kilo sorunu olanlar az az fakat sık sık olacak şekilde beslenme düzenine geçmelidirler. Bu şekilde fil hastalığının, hasar verdiği iştah mekanizmasını düzelmesini sağlayacak ve metabolizmayı hızlandıracaktır.

Fil Diyeti Sırasında Tüketilmemesi Gerekilen Besinler
Fil Diyeti Sırasında Tüketilmemesi Gerekilen Besinler

Fil Diyeti Sırasında Tüketilmemesi Gerekilen Besinler

Fil diyeti sırasında vücutta ödem arttıran her türlü besinden uzak durulmalıdır. Bu besinlerin en başında tuz tüketimi gelir. Genel itibariyle ödem oluşumunun halk arasında da bilinen sebebi tuzun vücutta fazla sıvı tutmasından kaynaklanmasıdır. Fazla tuz tüketimi vücuttaki sodyum miktarını arttıracaktır ve vücutta su tutmasıyla bilinen sodyum, vücutta ödem oluşumuna sebep olacaktır. Aynı şekilde tuz gibi paketli gıda, turşu ve konserve ürünler de vücutta su tutumuna yol açmaktadır. Bu sebepten dolayı bu diyet uygulanırken, paketli gıda ve tuz tüketimi sıfıra indirilmesi en sağlıklısı olacaktır.

Tıpkı tuz gibi tuz içeren gıdaların tüketimi de en aza indirilmelidir. Örneğin; sodyum açısından zengin olan peynir ve hazır ekmek en çok tuz içeren besinlerden bazılarıdır. Ödem oluşumundan kaçınmak için yumuşak ve tuz oranı en düşük olan peynir seçilmesine ve ev yapımı ekmek tüketilmesine önem gösterilmelidir.

Bu diyet uygulanırken kaçınılması gerekilen şeylerden bir diğerleri kafein, sigara ve alkol tüketimidir. Tüketimde alışkanlıklar ve doğru bilinen yanlışlardan birisi olan kafein, fazla tüketimde vücutta sodyum emilimini azaltarak ödem oluşmasına sebep olur. Tıpkı kahve gibi çay ve çikolata da içerisinde kafein barındırdığı göz önünde bulundurulmalıdır. Günlük sınır aşılmadığı sürece kafein tüketiminin yararları olduğu belirtilir ve uzmanlar tarafından belirtilen sayılara göre günlük sınır 300 miligramdır.

Fil Diyetinde Tüketilmesi Gerekilen Besinler
Fil Diyetinde Tüketilmesi Gerekilen Besinler

Fil Diyetinde Tüketilmesi Gerekilen Besinler

Fil hastalığında doku arasında proteinli sıvı birikiminden dolayı proteinin tüketilmemesi gerektiği düşünülse bile bu yanlış bilinen bir düşüncedir. Proteinin azaltılması ödemin oluşumunu engellememekle beraber yeteri kadar tüketilmez ise aksine ödem oluşumunu arttırmaktadır. Bu sebepten dolayı günlük tüketilen besinlerin dengesi sıvı ve protein ağırlıklı olmalıdır. Günlük protein ihtiyacı normal bir insanda 65-75 gram iken, fil hastalığına sahip birisinde rakamlar yarıya inerek 30-40 gram seviyesine gelmektedir.

Yüksek probiyotik içermesiyle yoğurt, ödemlerin azalmasında etkili olacağından kişi,  bu yiyeceği günlük tüketiminin bir parçası haline getirdiğinden emin olmalıdır. Az yağlı yoğurt, ödem oluşumunun da önüne geçebileceğinden diyeti uygulayacak kişi seçimini bu yönde yapması halinde daha sağlıklı bir karar vermiş olur.

Kontrollü tüketimde ara öğün olarak seçilebilecek yiyeceklerden bazıları yeşil çay ve ananastır. Antioksidan açısından zengin olan bu iki besin ödemin vücuttan atılmasında etkin rol oynar. Aynı şekilde kontrollü tüketimde salatalık da vücudun su ihtiyacını karşılayarak, detoks etkisi sayesinde ödem atımını sağlayacaktır.

Diyet sırasında magnezyum, protein, vitamin ve potasyum alımına dikkat edilmesi gerekir. Tüketilen besinlerin bu kaynakları sağlamada zengin olması, ödem atmayı kolaylaştıracaktır. Örneğin; magnezyum alımı sayesinde vücudun su depolamasını azaltarak, potasyum açısından zengin besinler tüketmek idrara çıkmanızı arttıracaktır.

Kızartma yöntemiyle pişirilmiş yiyecekler vitamin kaybı yaşadığından ve kızartma yağlarının ödem toplaması sebeplerinden dolayı kızartılmış yiyecekler tüketilmesi kesinlikle tavsiye edilmemektedir. Bunun yerine tüketeceğiniz magnezyum açısından da zengin sebzeleri fırında veya haşlama yöntemleriyle pişirilmesi çok daha sağlıklıdır.

 

Fil Diyeti Uygulayacaklar İçin Öneriler

  • İçtiğiniz suya birkaç damla limon suyu damlatabilirsiniz.
  • Hazır sos veya trans yağ içeren her türlü üründen uzak durulmalı.
  • Ayçiçek yağı yerine zeytinyağı gibi daha sağlıklı tercihlere başvurun.
  • Tam tahıllı ve kepekli besinleri tercih edin.
  • Fındık, bitter çikolata, yeşil çay, muz gibi sağlıklı ve ödem atmaya yardımcı ara öğünler tüketin.
  • Kabak, ıspanak, maydanoz gibi sebzeleri tüketmeye özen gösterin.
  • Kivi ve nar ödem atmak konusunda çok başarılı meyvelerdir.
  • Lifli gıdaların tüketimine özen gösterilmelidir.

Bu diyet türünde dikkat edilmesi gerekilen en önemli konu tüketim sınırıdır. Genellikle ödem atmaya yarayan yiyeceklerin yeterli miktarda tüketilmesiyle beraber vücuttaki su miktarı eşitlenerek, vücuttaki ödem miktarı da azalacaktır. Fakat bu yiyeceklerin tüketiminde sınırı aşılması dahilinde yararlı gözüken besinler bile ödem atılmasını engelleyebilir. Bu süreçte uzun süre hareketsiz kalmamaya dikkat edilmelidir. Çünkü uzun süre hareketsiz kalınmasıyla veya bir diğer deyişle hareketsiz hayatı benimseyen vücut, ödem atmakta da zorlanacaktır. Yarım saatte bir oturulan yerden kalkarak hareket edilmesi eklemleri de çalıştıracak ve ödem atmayı kolaylaştıracaktır. Vücutta su tutumunu sağlayan bir diğer faktör ise strestir. Bu yüzden hastalık sırasında stres seviyesi kontrol altında tutulmalıdır. Bu süreçte doktor kontrolü ihmal edilmemesi gerekmektedir ve diyet uygulanırken bir diyetisyene başvurarak profesyonel bir yardım alınması önemlidir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top