Close

Kilo Genetik mi?

Young athlete exercising with hand weights in health club.

Young athlete exercising with hand weights in health club.

Kilo genetik mi sorusu tartışma konularından biridir. Saç rengi, göz rengi ve daha birçok fiziki özellik genetiktir. Bu durumda kilo ve boyun da genetik olabileceği düşünülür. Bu konuda genelde fikirler ikiye ayrılır. Bazıları kilonun tamamen genetik olduğunu savunurken bazıları ise tamamen yaşam tarzı ile ilişkili olduğunu savunur. Bu durumda hareketli bir yaşamı olan kişinin bile kilolu olması akıllarda soru işareti bırakıyor. Peki kilo genetiğe mi yoksa yaşam tarzına mı bağlı? Sizin de bu konu ile ilgili merak ettiğiniz sorular varsa içeriği okumaya devam edebilirsiniz. Zayıflık genetik mi sorusunu araştırmalar sonucunda edinilen bilgilerle cevaplamak en doğrusu olacaktır. Araştırmalar sonucunda zayıflığın bazı genlere dayalı olduğunu gösteriyor. Uluslararası araştırma ekibi, zayıf insanların genetiğinin şanslı olduğunu vurgular. Ancak bu her zayıf insan için geçerli bir sonuç değil. Bazı zayıf insanların ise zayıflığının yaşam tarzı ve beslenme gibi faktörlere bağlı olduğunu belirtmek gerek. Bu durumda zayıflığın sadece genetiğe bağlı olduğunu düşünmek yanlış olur. Obezite genetik mi sorusuna da yapılan araştırmalarla desteklenen sonuçlarla cevap vermek mümkün. Obezitenin bazı durumlarda ailesel birikim yani genetik olduğu bilinir. Ancak bu durumda obeziteye neden olan hastalıkları da göz ardı etmemek gerekir. Bu hastalığın kalıtılabilirlik seviyesi aile çalışmaları, evlatlık ve ikiz çalışmaları ile de tespit edilmiştir. Dünyanın neredeyse her yerinde mücadele edilen obezitenin sadece genetik olduğunu söylemek yanlıştır. Bu hastalık, genelde yeme-içme alışkanlıkları ve bazı hastalıklara bağlı olarak da ortaya çıkabilir.

Obezite Genetik mi?

Şişman olmak çoğu kişinin sıkıntı yaşadığı kilo sorunlarından biridir. Şişmanlık vücudun boy, yağ ve kas oranları gibi bazı faktörlere bağlı olarak tespit edilebilir. Buna da yapılan çalışmalar sonucunda yanıt vermek mümkün. Şişmanlıkta genelde kalıtım ve genetik faktörlerin yüzde 25-40 etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Yani, şişman ebeveynlerin çocuklarında şişman olmayan ebeveynlerin çocuklarına göre daha şişman oldukları gözlemlenmiştir. Kilo genetik mi sorusunun cevabı anne ve baba şişmansa çocukları, yetişkin yaşa geldiğinde yüzde 80’i şişman bir birey olabilir. Bu nedenle obezite ve şişmanlıkta genetiğin etkisinin büyük olduğunu söyleyebiliriz. Ancak diğer faktörler de kilo alımına neden olabilir. Araştırmalar sonucunda şişmanlığın ve zayıflığın genetik faktörlere dayandığı da tespit edilmiştir. Yani anne veya babanız kilolu ise sizin de kilo almaya yatkınlığınız olabilir. Eğer ebeveynlerden biri kilolu ise çocuğun kilo olma ihtimali yüzde 40’tır. Ancak her ikisi de kiloluysa çocuğun kilolu olma oranı yüzde 80’e kadar çıkar. Yüzde 20’lik faktör ise genelde çevresel faktörlerdir. Yani yeme içme alışkanlıkları ve yaşam tarzı bu durumda kiloyu etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu noktada anne ve babası kilolu olsa da fit olan birçok kişi vardır. Sağlıklı beslenme ve spor ile genetiğinize meydan okuyabilirsiniz.Daha önce hiç şişmanlığa neden olabilecek bir genin varlığını düşündünüz mü? Belki bir çoğunuz bunu düşünmemiş olabilir. FTO olarak adlandırılan bir gen bu konuda oldukça dikkat çekiyor. Bilim insanlarının yaptıkları çalışmalar sonucunda FTO geninin obeziteyi yüzde 20’den yüzde 30’a kadar artırdığı tespit edildi. Dolayısıyla bazı genlerin kilo ile bağlantısının olduğunu söylemek mümkün. Hatta bazı genler vücutta yağ depolanmasına neden olabiliyor. Amerika’da her 3 yetişkinden 1’i obezite ile mücadele ederken bu durum artık dünya genelinde de yaygın. Ancak şişmanlığın genler ile ilişkili olduğunu söylemek doğru değildir. Teksas Teknik Üniversitesi’nde obezite araştırmalarının başında bulunan Naima Moustaid-Moussa da bu konu ile ilgili bazı tespitlerde bulunur. Obezitenin genetik, davranışsal ve çevresel faktörlerin etkileşimine dayalı karmaşık bir hastalık olduğunu vurgular.

Yaşam Tarzı Genleri Tetikleyebilir mi?

Genetik yatkınlık kilo almaya ve obeziteye neden olsa da yaşam tarzı bu noktada diğer önemli faktörlerden biri. Yani, genetiğinizin bu sonuçlarına yaşam tarzınızı değiştirerek meydan okuyabilirsiniz. Araştırmalar sonucunda kilo almaya ve obezite olmaya yaşam tarzınız ile engel olmanız mümkün. Yaşam tarzındaki şu temel değişikliklerle genetiğinin olumsuz sonuçlarını değiştirebilirsiniz:

  • Aktif olmak: Vücudunuzda fazla yağın ve toksinin depolanmaması için sürekli aktif olmalısınız. Her gün yürüyüş yapmak ve haftanın belirli günleri egzersiz yapmak kilo almanızı engeller. Aynı zamanda kilo vermek istiyorsanız tempolu yürüyüş ve egzersizi yaşam tarzınıza dahil etmelisiniz. Haftada en az 2 gün ağırlık antrenmanı yapmak bu süreçte oldukça etkilidir. Yağlarınızı yakan ve kas kazanmanızı sağlayan antrenmanlarla şişmanlığa meydan okuyabilirsiniz. 
  • Sağlıklı beslenmek: Sağlıklı beslenmek kilo almaktan ziyade kalp ve damar sağlığımız için de önemli bir alışkanlıktır. Sağlıklı ve doğal proteinler, vitaminler, yağlar ve mineraller tüketmek gerekir. Bu nedenle ihtiyacınız olan enerjiyi fast-food ve aşırı yağlı yemeklerden almaktan ziyade sağlıklı besinlerden almalısınız. Dolayısıyla sağlıklı beslenerek de şişmanlığın ve obezitenin önüne geçmek mümkün

Boy geni kimden geçer sorusu da tartışılan konulardan biridir. Her insan farklı vücut yapılarına sahiptir. Bu nedenle kısa-uzun boylu, şişman-zayıf, orta boylu ve kiloda kişileri görmek mümkündür. Boy faktörüne geldiğimizde ise genetiğin daha etkili olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin obezite ve şişmanlığı yaşam tarzı ve beslenme ile bir noktada önleyebiliriz. Ancak uzun ve kısa boylu olmak yaşam tarzı ve beslenme ile çok yakın ilişki içinde değildir. Aynı zamanda boy geni kimden gelir sorusuna yönelik yapılan birçok çalışmanın sonucundan bahsedebiliriz. Bir bireyin boyunun anne ve babasının etkileri büyüktür. Belirtmek gerekir ki her ebeveynin boy geni biraz farklı şekilde çalışır. Boy ve büyüme genelde baba genleri ile ilişkilidir. Yani boy geni en fazla babadan 

Fazla Kilo Neden Alınır?

Kilo almanın genetik ve çevresel faktörlere bağlı olduğundan bahsettik. Daha özele indirgeyecek olursak elbette kilo almamızın belirli nedenleri vardır. Bu nedenlerin en başında dengesiz ve düzensiz beslenmek gelir. Yani, vücudun kalori ihtiyacından fazla besin tüketiyorsak bu kilo almanın başlıca nedenlerindendir. Aynı zamanda hareketsizlik de vücuttaki yağın depolanmasına neden olur. Çok yiyip hareketsiz kalmak obeziteyle bile sonuçlanabilir. Bununla birlikte işlenmiş ve paketli gıdaları tüketmek de kontrolsüz kilo alımına neden olur. Kilolu olmak nasıl bazı insanlar için sorunsa zayıf olmak da bazı kişiler için sorundur. Genelde aşırı zayıflık yeme bozukluklarıyla ilgilidir. Vücut ve organlar çevresindeki yağ oranı kişiden kişiye değişir. Kişinin yaşı, beslenme düzeni, yaşam tarzı ve duygu durumu gibi faktörler kiloda önemlidir. Kilo alamayan bireyler psikolojik sorun ve depresyonla karşı karşıya kalırlar. Aynı zamanda halsizlik, güçsüzlük ve benzeri fiziksel sıkıntılar da yaşayabilirler. Bu noktada zayıf insanların neden kilo alamadığı merak edilir. Genelde bu kişiler şu nedenlerden dolayı kilo alamazlar:

  • Yetersiz ve düzensiz beslenme,
  • İştahsızlık, 
  • Öğün aralarında uzun boşlukların olması
  • Bağırsaklarda parazit olması,
  • Genetik faktörler,
  • Sigara tüketimi,
  • Tiroid hormonlarının ve böbrek üstü bezlerinin fazla çalışması,
  • Psikolojik sorunlar (anksiyete, depresyon vb.)
  • Sindirim ve dolaşım bozuklukları
  • Enfeksiyonel hastalıklar.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top