Close

Kolajen Nedir Neye Yarar?

Herb supplement capsules

Herb supplement capsules

Kolajen kullanmanın faydaları artık günümüzde bilinçli ve sağlıklı vücuda ve cilde sahip olmak isteyen herkes tarafından merak ediliyor. Kolajen, genelde cilde iyi gelen bir takviye olarak bilinir. Fakat tüm protein gibi kolajen de vücudumuz için gereken bir proteindir. Yaş aldıkça vücuttaki kolajen üretimi azalmaya ve bunun sonucunda bazı değişiklikler meydana gelmeye başlar. Kolajen, belirli bir yaştan sonra takviye olarak alınması gereken bir takviyedir. Vücudumuz belirli bir süreden sonra esnekliğini kaybeder ancak kolajen bu esnekliği kazandırır. Bu nedenle düzenli beslenmeyle birlikte kullanılan kolajenin etkisinin büyük olduğunu söyleyebiliriz. Kolajen ne demek sorusu son zamanlarda merak edilen konulardan biridir. Kolajen, basit bir ifadeyle vücuttaki proteinin yüzde 30’unu oluşturan ve kas, kemik ve bağ dokularına güç ve esneklik kazandıran bir proteindir. Bu protein, vücutta en fazla bulunan bir türdür. Ancak zamanla üretimi yavaşlar ve takviye olarak alınması gerekir. Kolajen aynı zamanda eklem sağlığı, cilt esnekliği ve dayanıklılığını da sağlayan bir proteindir. Tüm bu özelliklere sahip olan söz konusu olan proteinin vücudumuz için ne kadar önemli olduğunu bilmeliyiz. Kolajen faydaları konusuna geçmeden önce çeşitlerini bilmek önemlidir. İnsan vücudunda 28 farklı kolajen tipi vardır. Ancak bu çeşitler vücudun belirli bölgelerinde üretilir ve molekülleri farklı şekilde birleştirir. Bu nedenle sağladığı etkiler de farklıdır. En çok bilinen kolajen çeşitleri 5 türden olur. Aşağıda kolajen çeşitleri ve sağladığı yararlar verilmiştir:

Tip 1: Tip 1 kolajen vücuttaki kolajenin yüzde 90’ını oluşturur ve cilt, kemik, bağ ve tendonları güçlendiren etkiye sahiptir. 

Tip 2: Elastik kıkırdakta bulunan Tip 2 kolajen eklemlere güç verir. 

Tip 3: Tip 3 kolajen kas, organ ve atardamarlarda yer alır. 

Tip 4: Cilt katmanlarında yer alır. 

Tip 5: Cilt, göz, plasenta ve saç dokusunda bulunur.

Gelelim kolajen ne işe yarar sorusuna. Fibroblastlar ve diğer hücreler tarafından oluşturulan protein, kolajen olarak tanımlanabilir. Bağ dokunun temel hücresi olan fibroblast, cilt için oldukça önemlidir. Zira, cilde esneklik sağlayıp parlaklık kazandırarak kolajen üretimini sağlar. Kolajen ise bir yapı bloğu görevini üstlenir. Kolajenin genel olarak işlevsel özellikleri şunlardır:

  • Kemik ve kasları bir arada tutar, 
  • Vücuttaki organları korur,
  • Cilt elastikiyetini artırır,
  • Ciltteki sarkma ve kırışıklık görünümünün azalmasına yardımcı olur.

Kolajenin Faydaları Nelerdir?

Kolajenin faydaları nelerdir sorusunun yanıtı oldukça kapsamlıdır. Çünkü kolajen cilt ve vücut sağlığı açısından oldukça önemli bir proteindir. Bu proteinin en bilinen özellikleri arasında cilde sıkı bir görünüm, esneklik ve dayanıklılık kazandırması vardır. Bu nedenle temel görevi cilde ve vücuda yapı, destek ve güç sağlamasıdır. Aynı zamanda kireçlenme ağrılarının azaltılmasında da kolajenin önemi büyüktür. Kolajenin faydaları sadece bunlarla da sınırlı değildir. Genel olarak bu önemli proteinin sağladığı faydalar şunlardır:

  • Cilt nemini korur ve cildin kurumasını önler, 
  • Kan basıncını ve kan şekeri seviyelerini dengelemeye yardımcı olur,
  • Yaşlandıkça kırılgan hale gelen kemikleri güçlendirir, 
  • Kalp hastalıkları riskini azaltabilir, 
  • Kemik sağlığını destekler ve kas kütlesini de artırır, 
  • Kan pıhtılaşmasını sağlar, 
  • Eklem ağrılarını azaltır, 
  • Ciltteki kırışıklıkları azaltır,
  • Saç derisini besler ve saçları güçlendirir,
  • Tırnakların kırılmasını önler,
  • Ölü cilt onarımını destekler,
  • Kan damarları ve lenf düğümleri oluşturur, 
  • Bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı olur.

Kolajen takviyesi hap ve toz formunda bulunur. Hap formundaki kolajen su ile tüketilerek içilir, toz halindeki formu ise içeceklere karıştırılarak içilir. İki formdaki kolajenin de faydalı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak toz kolajen faydaları bakımından daha önde olabilir. Zira, toz kolajen, kolajenin en saf halidir. Balık, tavuk ve sığırdan elde edilen bu toz kolajen tatsız ve kokusuzdur. Daha yüksek oranda kolajen içeren toz kolajen ürünleri hapından daha yararlıdır. Toz kolajenin diğer faydalarına ise şu şekilde değinebiliriz:

  • Hap formundaki kolajenden istenen verimi alamayan kişiler için toz kolajen daha faydalı olabilir. 
  • Hap kolajeni yutmakta zorlanan kişiler toz formundaki kolajeni tercih edebilir. Bu kolajen takviyeleri tatsız ve kokusuz olduğu ve de suyla karıştırılarak tüketildiği için uygun bir kullanım sunar.
  •  Toz kolajen daha fazla kolajen içerdiği için kısa sürede etkisini görmek mümkündür.

Hangi Besinlerde Kolajen Vardır?

Kolajen nedir neye yarar sorularını yanıtladığımıza göre besin halindeki kolajenlere de değinmekte fayda var. Cilt ve vücut sağlığında önemli bir etkiye sahip olan kolajen aynı zamanda bazı besinlerde bulunur. Doğal yoldan kolajen tüketmek isterseniz bazı besinleri daha fazla tüketmeye özen gösterebilirsiniz. Cilt, deri, tırnak ve kıkırdak gibi vücudumuzu oluşturan temel kas ve kemik dokularındaki kolajeni besinlerden de alabilirsiniz. Aşağıda kolajen içeren besinler sıralanmıştır:

  • Hayvansal protein bakımından zengin et ürünleri (tavuk, dana eti, hindi vb.)
  • Soğuk su balık ürünleri (somon, uskumru, sardalya)
  • Narenciye meyveler (portakal, mandalina, limonn vb)
  • Biotin içeren besinler (biber, badem, ceviz, fasulye, bezelye vb.)
  • Yeşil yapraklı sebzeler (kara lahana, lahana, ıspanak, brokoli vb.)
  • Yumurta,
  • Süt ve süt ürünleri (yoğurt, peynir vb.)
  • Kırmızı meyveler (çilek, ahududu, böğürtlen, yaban mersini vb.)

Kolajen Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

Kolajen içmenin faydaları oldukça fazladır. Ancak kolajen takviyesi almıyorsanız ve 25 üzeri yaştaysanız bazı eksiklikleri görmeniz mümkün. Zira kolajene bağlı olarak çalışan bazı antioksidanlar azalmaya başladıysa kolajen eksikliği meydana gelir. Vücutta her gün kolajen üretimi yapılır. Ancak bu protein özellikle de 25 yaşından sonra yavaş yavaş azalmaya başlar. Buna bağlı olarak da bazı belirtiler görülmeye başlar. Kolajen eksikliği belirtileri şunlardır:

  • Cilde güç ve esneklik kazandıran kolajen azaldıkça ciltte buruşukluk ve çizgi oluşumları meydana gelir. 
  • Kolajen eksikliği giderilmediği sürece buruşukluk ve kırışıklıklar sarkmaya döner ve vücudun birçok kısmında görülür. 
  • Kolajen lifleri ve bağlantısı zayıflar. Bunun sonucunda ise kas ağrıları meydana gelir.
  • Kolajen seviyeleri azaldıkça cilt dokusu incelir ve esnekliğini kaybeder, bunun sonucunda da selülit meydana gelir.
  • Daha mat ve ince saç görünümü gözlemlenir. 
  • Ciltteki ışıltılı görünüm solmaya başlar. 
  • Göz çevresindeki çukur ve daha koyu morluklar görünmeye başlar. 
  • Yanaklarda incelme meydana gelir. 
  • Fiziksel hareketlilik kaybı hissedilebilir. 
  • İleri seviye kolajen eksikliğinde lupus, sistematik skleroz ve romatoid artrit gibi hastalıklar da ortaya çıkabilir.

Kolajen eksikliğine neden olan birçok faktörden söz etmek mümkün. Yaşa bağlı olarak azalan kolajen aynı zamanda bazı faktörlerden dolayı da azalabilir. Bu nedenle kolajenin azalmasına neden olan faktörleri öğrenerek bilinçli olabilirsiniz. Eğer bu faktörlere maruz kalmak zorundaysanız mutlaka kolajen takviyesi almalısınız. Kolajen eksikliğine neden olan faktörler şunlardır:

  • Uzun süre güneşte kalma, 
  • Menopoz,
  • Serbest radikallerin artışıyla birlikte kronik iltihaplanma,
  • Çok fazla şeker ve rafine karbonhidratlı besinler tüketme, 
  • Aşırı kozmetik kullanımı, 
  • Çevre kirliliğine bağlık toksinlere maruz kalma,
  • Yeterince uyuyamama ya da uykusuz kalma, 
  • Vücutta salgılanan kortizol miktarındaki artış,
  • Sigara ve alkol tüketimi. 

Kolajen takviyesine belirli bir yaştan itibaren başlamak daha faydalı olabilir. Uzmanlar genelde bu takviyeye 25 yaşından itibaren başlanması gerektiğini vurguluyor. Ancak en geç 30’lu yaşlardan itibaren başlamak kolajen takviyesi faydaları bakımından önemlidir.



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top