İçindekiler
Normal doğum süreci, hamileliğin 37. Haftasının sonunda, 42. Gebelik haftasından önce gerçekleşmektedir. Diğer bir ifade ile normal doğum 260 ve 294 gün arasında sürmektedir. 37. Hafta öncesinde gerçekleşen doğuma erken doğum denirken 42.hafta ve sonrasında gerçekleşen doğuma geç doğum denmektedir. 36. hafta sonunda tamamlanan 9 aylık gebelik süreciyle normal doğuma hazırsınız demektir.
Normal Doğum Nedir?
Normal doğum bilimsel olarak 37-47. gebelik haftaları arasında gerçekleşen, müdahale fazla gerektirmeyen, kendiliğinden oluşan ağrılarla doğal bir süreç izleyen, rahim ağzının açılması ile başlayan ve bebeğin doğduğu ana kadar gerçekleşen bir süreçtir.
Normal Doğum Belirtileri
Normal doğumun başlama süreci ve normal doğum belirtisi olarak ilk olarak rahimde kasılmalar görülmektedir. Normal doğum süreci nişan adı verilen kanlı bir akıntıyla başlamaktadır. Bu süreç bebeği 9 ay boyunca anne karnında şiddete ve darbelere karşı koruyan amniyon sıvısını içinde bulunduran amniyotik kesenin açılması ile devam etmektedir.
1) Düzenli Kasılmalar
Düzenli kasılmalar doğumun başlangıcının göstergesidir. Yalancı doğum sancısı veya gerçek doğum sancısı arasındaki farkı ayırt etmek içinse pozisyon değiştirmeniz önerilmektedir. Sancınız kaybolmuyorsa ve belirli aralıklarla kendisini tekrarlıyor ise bu sancı gerçek doğum sancısıdır.
2) Nişan (Kanlı Akıntı)
Anne karnındaki bebeği enfeksiyonlardan koruyan rahim ağzında mukustan bir tıkaç bulunmaktadır. Bebek doğum sırasında aşağıya doğru indikçe, doğum süreci hızlandıkça bu tıkaç yavaş yavaş açılarak kanla birlikte dışarı atılmaktadır. Bu sürece ise nişan(kanlı akıntı) denilmektedir. Doğum sırasında geldiği gibi doğumdan birkaç gün öncede bu kanlı akıntı gelebilmektedir. Panik yapılmamalıdır.
3) Suyun Gelmesi
Anne karnında bebek amniyon sıvısı adı verilen bir sıvı ile dolu kesede yer almaktadır. Kese zarı sancılar ile yırtılırken amniyon sıvısı ise yırtılan yerlerden sızmaya başlamaktadır. Bu olaya suyun gelmesi adı verilir. Kese zarınız yırtılarak suyunuz gelmiş ise ama diğer hiçbir belirtiyi vücudunuz göstermiyorsa bile en kısa sürede hastaneye başvurmanız gerekmektedir
4) Sırt Ağrısı
Doğum sırasında artan kasılmalarınız ve gerilmeye başlayan kaslarınızla birlikte artan ağrılar sırt kaslarınıza etkisini gösterebilmektedir. Ayrıca doğum sancılarının öncesinde de şiddetli sırt ağrıları çekmeniz mümkündür.
5) Hafifleme Hissi
Eğer doğum esnasında bebeğin başı doğum kanalına indikçe, annenin göbeği daha aşağıda gözleniyorsa bu normal bir doğum işaretidir ve bebek akciğerlere doğum başındaki gibi baskı yapmadığı için annede bu süreçte hafifleme hissi doğacaktır.
6) Sık Sık İdrara Çıkma İsteği
Doğum esnasında bebeğin aşağıya inmesi ile birlikte idrar kesesi gittikçe sıkıştığı için anne sık sık idrara çıkma isteği ve ihtiyacı hissedecektir.
7) Enerjik ve Mutlu Hissetme
Bazı anneler doğum başlamadan önce veya doğuma yakın bir süre kalmışken kendilerini iyi hissetmenin yanında aşırı enerjik ve mutlu hissetmektedirler.
[custom-related-posts title=”Benzer Yazılar” none_text=”None found” order_by=”title” order=”ASC”]
Normal Doğum Evreleri
Normal doğum üç evrede gerçekleşmektedir.
Birinci Evre
Normal doğum sürecinin birinci evresi rahimde başlamaktadır. 8-10 dakika arasında düzenli bir şekilde gelen ve giderek şiddetini arttıran kasılmalar ile rahim ağzı 9-10 cm’e kadar açılmaktadır. Doğumun en uzun evresi olarak karşımıza çıkmaktadır. Normal doğum süresinin yaklaşık %85 ve %90’lık kısmı birinci evrede geçmektedir. Normal doğum sırasında birinci evreyi daha rahat atlatmak için anneler, hafif ve rahat bir yürüyüş yapabilir, rahatlatıcı ve düzenli nefes tekniklerini uygulayabilir, ılık bir duş alabilir ve pozisyonunu sık sık değiştirebilir. Bu süreçte ise hemşire ve doktorlar bebeğin kalp atışını ve rahim ağzının ne kadar açıldığını düzenli olarak takip etmektedir.
İkinci Evre
İkinci evrede bebeğin doğumu gerçekleşmektedir. Rahim ağzı tam açılmıştır ve doğum başlamıştır. Sancılar gittikçe artarak 2-3 dakikada bir gelmektedir. Sancı süresi 60-70 saniyeyi bulmaya başlamıştır. Düzenli ve sık sık bebeğin kalp atışları birinci evrede olduğu gibi bu evrede de sık sık dinlenmektedir Genelde doktor tabirlerine göre ikinci evre ilk doğumu yapan anne için yaklaşık bir saat kadar sürerken, ikinci ve üçüncü doğumu yapan anne için yarım saat sürmektedir. Bu süreç ne kadar kısa sürede gerçekleşirse bebek için o kadar iyi olacaktır. Bu evrenin uzamaması için annenin sancılarla birlikte ıkınması gerekecektir. Anne ne kadar kuvvetli ve sık ıkınırsa bebek doğum kanalına o kadar hızlı gelecek ve ilerleyecektir ve bebek dünyaya gelecektir.
Üçüncü Evre
Üçüncü ve bu son evrede bebeğin plasentası yani bebeğin eşinin doğumu gerçekleşmektedir.
Bu evrede bebek doğmuştur. Anne ile bebeğin, anne karnındaki bütün iletişimini ve bağlantısını sağlayan plasenta anne karnından üstten rahime masaj yapılarak çıkarılmaktadır. Yarım saat bile sürmeyen üçüncü evrede plasenta çıkarıldıktan sonra annenin kanaması kontrol altına alınır ve doğum süreci tamamlanır.
Anne Karnındaki Bebeğin Doğum Kanalına Geçmesi
Doğum süreci içerisinde bebeğin doğum kanalına ne zaman ve nasıl ineceği belli değildir fakat 36-38 hafta arasında myometrium denilen rahim kasları doğuma hazırlanmaktadır. Bu dönem içerisinde ise genellikle bebeğin doğum kanalına yönelimi ve inişi başlamaktadır. Bu dönemde rahmin ağzı yapısal bütünlüğünü korunurken rahim ağzında yumuşamalar görülmektedir. Bebeğin doğum kanalına inişi tamamladıktan sonra 2-4 hafta arasında doğum süreci başlayacaktır. İlk doğumunu yapan anneler için bu süreç uzunken, ikinci ve üçüncü normal doğumunu gerçekleştiren anneler için bu süreç daha kısa seyredecektir.
Doğum Sırasında Yapılması Gerekenler
Doğum sırasında anne asla olumsuz düşüncelere kapılmamalıdır. Doğum sırasında sadece doğuma odaklanılmalı ve hemşire ve doktorun dediği ve söylediği şeyler dinlenilmeli, uygulanmalıdır. Örneğin: belirtilen zamanda ıkınmak, doğum sürecini kısaltacağı gibi annenin daha rahat bir doğum geçirmesini sağlayacaktır. Anne enerjisini boşa harcamayacaktır. Anne sakin olmaya çalışmalıdır, panikten uzak durmalıdır.
Normal Doğumun Faydaları
Öncelikle normal doğum sonrasında anne kolay ve hızlı bir iyileşme sürecine girmektedir, normal doğum yapan anne kendi günlük yaşamına daha kolay dönecektir. Ayrıca anne normal doğum sonrasında herhangi ekstra bir acı çekmeyeceği için bebeği ile daha sağlıklı ve hızlı iletişim kuracaktır. Normal doğum yapan anne daha az enfeksiyon riski taşırken, normal doğum ile dünyaya gelen bebeğin kuvöze ve yoğun bakıma alınma olasılığı riski de en aza indirilmektedir. Normal doğum ile dünyaya gelen bebeğin kilo alması, uyku düzeni sezaryen ile dünyaya gelen bebeklere göre daha sağlıklı seyredecektir. Sezaryen doğum yapan anneye göre normal doğum yapan annenin süt hormonları daha fazla çalışacağı için süt azlığı yaşama ihtimalleri daha düşüktür. Ayrıca normal doğum sırasında bebek, anneden faydalı bakterileri toplar ve bağışık sistemini güçlendirmektedir. Bunlarla birlikte normal doğum yapan anne plasenta, kan pıhtıları ve bebekten kalan bütün kirli artıkları çok daha kolay ve rahat bir şekilde vücudundan uzaklaştıracaktır. Hepsinden öte normal doğum ile dünyaya gelen bebek akciğerlerindeki amniyon sıvısını atılımı kolaylaşacaktır ve bebeğin solunum sıkıntısı problemi yaşama ihtimali normal doğum ile en aza indirilmektedir.
NORMAL DOĞUMA ENGEL OLABİLECEK DURUMLAR
1) Plasentaya Bağlı Problemler
Bebeğin eşi anlamına gelen plasentanın rahim ağzını tam kapatması durumunda bebeğin eşi yerinden erken ayrılmaktadır ve bu durum normal doğuma engel olabilmektedir. Bunun yanında normal doğumda bebek kordonun bebek doğmadan vajinadan sarkması acil müdahale edilmesi gereken bir süreci başlatabilmektedir.
2) Hastalıklar, Geçirilen Ameliyatlar ve Enfeksiyolar
Annede aktif ve ağır enfeksiyon durumu, annenin daha önce geçirmiş olduğu rahim ameliyatları, ileri derecede kalp kası probleminin yanında kalp ritim bozukluğu, beyinde oluşan anevrizma hastalığı, aktif genital uçuk, yaygın siğil hastalığı, covid, doğuştan çatı darlığı yani pelvis sorunu gibi nedenler normal doğumu engelleyici birer durumdur.
3) Bebeğe Bağlı Problemler
Bebeğin konjenital anomalilerine bağlı olarak yaşanan anatomik sorunlar, bebeğin konjenital anomallerine bağlı olarak yaşanan pozisyonel sorunlar, fetüsün pozisyonun yanlışlığı, bebekte kalp atışı sorunu, bebeğin yan duruşu, bebekte aşırı kilolanma gibi nedenler normal doğumu engelleyen ve bebeğe bağlı problemler olarak sıralanmaktadır.
Doğum Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler
Hamilelik dönemi ile birlikte her anne bazı alışkanlıklarından vazgeçmek zorundadır. Bazı alışkanlıklardan vazgeçilmesi annenin rahat bir hamilelik süreci geçirmesini sağlayacağı gibi bebeğin gelişimi açısından da daha sağlıklı ve olumlu bir süreç olacaktır. Doğum öncesinde ilk olarak anne sağlıklı ve besleyici ürünler tüketmelidir. Bebeğin beyin gelişimi için özellikle omega-3 ağırlıklı yiyecekler tüketmelidir. Ayrıca sindirimini kolaylaştırmak ve vücuttaki toksinlerin atılması amacıyla günde en az 2 litre su tüketilmelidir. Sigara ve alkol kesinlikle tüketilmemelidir. İşlenmiş gıdalardan uzak durulmalı, yağlı ve baharatlı yiyecekler tercih edilmemelidir. Buhar banyosu ve sauna gibi aşırı sıcak ortamlara girilmemelidir. Ağır kaldırılmamalıdır. Röntgen ve benzeri radyasyonlu ortamlarda bulunulmamalıdır. Düzenli uyku sistemi oluşturulmalı ve vücut dinlendirilmelidir. Eğitmen veya koç sayesinde hafif ve düzenli egzersizler yapılmalıdır. Sentetik kumaşların yerini pamuklu ve bol kıyafetler almalıdır. Çoğul gebeliklerde 6.aydan sonra cinsel ilişkiden uzak durulmalıdır.
Doğum Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Lohusalık dönemi adı verilen bebek doğumundan sonra başlayan ve yaklaşık 6 hafta süren bu dönemde annede hem psikolojik hem de fizyolojik birtakım değişiklikler görülmektedir. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Anne kendini dinlemeli ve dinlendirmelidir, dinlenme eylemi sadece yatar pozisyonda olmamalıdır. Anne ev içinde dolaşarak ve basit işler yaparak kan dolaşımını hızlandırmalıdır. Normal doğumdan bir hafta sonra basit egzersizler yapılabilir. Emzirirken proteini yüksek besinler tercih edilmelidir. Gaz yapıcı besinler kesinlikle tüketilmemelidir. Sigara ve alkol kullanılmamalıdır. Lohusalık dönemi bitene kadar cinsel ilişkiden uzak durulmalıdır. Gebelik sonrası vajinal kontrol için düzenli muayeneye gitmek gerekmektedir. Özellikle emziren anneler doktorun verdiği ilaçlar dışında herhangi bir ilaç kullanmamalıdır. Göğüste enfeksiyon oluşturmamak için anne bebeği sık sık emzirmelidir ve fazla sütü makine yardımı ile sağmalıdır. Ayakta duş alınmalıdır. Duş sıklığına dikkat edilmelidir.
Doğum Sonrası Regl Olmak
Normal doğum sonrasında yeni doğum yapan annelerde regl görülmesi ve oluşacak regl düzeni tamamen annenin emzirmesi ile bağlıdır. Anne bebeği ek gıdaya başlatmamış ise bebek sadece anne sütü ile besleniyorsa, anne 3.5-4 ay sonra ilk regl kanamasını yaşayacaktır. Doğum sonrasında anne belirli sebeplerle bebeğini düzenli olarak emziremediyse bu süreç ilk iki hafta içinde gerçekleşmektedir. Bu zaman dilimleri arasında regl olunmadıysa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Regl döneminin yeninden düzen alması ve regl görülme sıklığı yine bebeğin emzirme dönemi ile ilişkilidir. Bu ilişki ise süt hormonu (prolaktin) ile bağlantılıdır. Emzirme azaldıkça yumurtlamadaki baskı kalkacaktır ve regl kanamaları düzen alacaktır.
Normal Doğum ve Acı Kavramı
Doğum ağrısı şiddetli bir ağrıdır. Kendine özgü özellikleri olan bu ağrı annenin daha önce yaşamadığı yani tecrübe etmediği uzun ve sancılı bir süreçtir. Bu süreç annenin yorgun düşmesine sebep olabilmektedir. Şuan birçok doktorların kullandığı epidural anestezi denilen bölgesel anestezi, gittikçe yaygınlaşmaktadır. Anne adayları için bu süreç epidural anestezi ile daha kolay, sancısız ve ağrısız hale gelmektedir.