Close

İdeal gebelik takibi nasıl olmalıdır?

Anne adayının hamilelik sürecinde düzenli olarak bir doktora görünmesi ve gidişatı gözetim altında yürütmesi anlamına gelen gebelik takibi oldukça büyük bir önem taşımaktadır. Bu süreç bir uzman eşliğinde yürütülmeli ve hamile de sürece dair bilgi sahibi olmalıdır.

Prenatal bakım olarak da anılan gebelik takibi, anneyi risk altında bırakmadan hamilelik sürecinin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesini ve sürecin sağlıklı bir bebeğin doğumuyla sonlandırılmasını hedeflemektedir. Gebelik takibinin doğru ve eksiksiz bir şekilde gerçekleştirilmesi, hamilelik sürecinin kalitesi açısından büyük bir önem taşımaktadır.Bu nedenle hamileler, gebeliklerini saptadıkları andan itibaren sağlık muayenelerini düzenli aralıklarla gerçekleştirmelidir.

İlk muayenede nelere bakılır?

Hamile bir kadının ilk fizik muayenesinde boy ve kilo ölçümüne ek olarak kan basıncı ile beden kitle indeksinin hesaplanır. Ultrasonda ise over kisti,myom ya da uterin anomali varlığı saptanabilir. İlk muayenede hamile kadından detaylı bir öykü alınmalıdır. Yaşanan gebeliğin, annenin kaçıncı gebeliği olduğu, önceki gebeliklerinde meydana gelen doğum şekli, önceden doğan bebeğin kaç kilo doğduğu ve herhangi bir sakatlığının bulunup bulunmadığı gibi sorular sorulur.

İlk muayenede hamile kadınlara uygulanan standart testler ise kan grubu testi, tam kan sayımı, Hepatit B antijen testi, rahim ağzı kanseri tarama testi anlamına gelen Servikal smear testi, HIV testi, İdrar tahlili ve idrar kültürü, hemoglobin elektroforezi, rubella, toxoplazma, CMV incelemeleri ve tiroid fonksiyon testleridir.

Gebelik takibi nasıl olmalıdır?

İlk muayenenin ardından gerçekleştirilen her doktor ziyaretinde hamile kadının tansiyonu ve kilosu ölçülmeli, gerekli tahliller gerçekleştirilmeli ve bunlara ek olarak bebeğin kalp atışları ve büyüklüğü ultrasonla değerlendirilmelidir.

Gebeliğin 11. ile 14.haftaları arasındaki süreçte ikili tarama testi ile fetal burun kemiği incelemesi gerçekleştirilir. Bazı hekimler ise bu süreçte vaginal ultrason aracılığıyla erken iç organ taraması yapılabilmektedir.

Gebeliğin 16. ile 20.haftaları arasındaki süreçte bebeğin sinir sisteminde gelişim defektinin bulunup bulunmadığını öğrenmek amacıyla anne kanında AFP ya da üçlü test uygulanır. Buna ek olarak kansızlığın gelişip gelişmediğinin ve demir depolarının hem anne hem de bebek için yeterli olup olmadığının anlaşılabilmesi amacıyla hemoglobin ve ferritin testleri yapılmaktadır.

Gebeliğin 20. ile 24. haftaları arasındaki süreçte detaylı iç organ taraması anlamına gelen fetal anomali taraması ve hem rahme hem de bebeğe giden kan akımının yeterli olup olmadığının anlaşılabilmesi amacıyla uterin arter doppler’i uygulanmaktadır. Ayrıca kansızlık için tam kan sayımı tekrarı ve ferritin ölçümü de gerçekleştirilmektedir.

Gebeliğin 24. ile 28.haftaları arasındaki süreçte şekerli su testi şeklide uygulanan gestasyonel diyabet taraması için glukoz yükleme testi yapılmaktadır.

Gebeliğin 28. ile 32. haftaları arasındaki süreçte ultrasonla bebeğe bakılmaktadır.

Gebeliğin 36. haftasından itibaren NST ile bebeğin kalp atışlarının dinlenebilmektedir ve bebeğin rahim içerisinde rahat olup olmadığı değerlendirilmektedir.

Gebeliğin 36. 38. ve 39.haftalarında da birer kez NST yapılmaktadır ve ultrasonla bebeğin gelişimine bakılmaktadır.

Gebeliğin 40. haftasının dolması ile birlikte doğum başlayana kadar 3 günde bir kontrol yapılmaktadır ve ultrason aracılığıyla bebeğin suyunun yeterli olup olmadığı ve kalp atışlarının iyi olup olmadığı kontrol edilmektedir. 40. haftanın ardından eğer annenin suyu yeterli ve NST’si iyiyse, bebeğin doğumu başlatması için 3 gün arayla kontroller yapılmaktadır ve doğumun gerçekleştirilmesi için iki hafta daha beklenebilmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top