Sindirim sistemimizin en önemli organı olan bağırsaklarımızda farklı çeşitlerde yararlı bakteriler yaşamaktadır. Besin alımı ve bağırsaklarda yaşayan yararlı bakteriler arasında karşılıklı ve güçlü bir etkileşim vardır. Beslenmeye sadece karın doyurma, haz alma gözüyle bakılarak vücudumuza almamız gereken besin ögeleri gözardı edilmektedir.
Günümüzde basit şeker içeren işlenmiş besinler sofralarda fazlasıyla yer almaktadır. Bu da bağırsak sağlığımız için istenmeyen bir durumdur. En basit haliyle meyve yemek varken meyvenin suyunu içmek hatta paketlenmiş hazır meyve suyunu içmek çok daha yaygın yapılan yanlış bir davranıştır. Bu gibi yanlış beslenme seçimleriyle bağırsağımızda var olan bakteri sayısını giderek azalmaktadır. Yararlı bakterilerin azalması; kabızlık, ishal, aşırı gaz gibi sindirim sistemi bozukluklarına yol açarken aynı zamanda kronik yorgunluk, depresyon, öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği gibi psikolojik rahatsızlıkların görülmesine de sebep olmaktadır. Psikolojik durumu etkilemesinin sebebi bağırsaklarımızda bulunan yararlı bakterilerin en önemli görevlerinden birinin mutluluk hormonu olarak da bilinen serotoninin sentezini yapmasıdır. Serotoninin büyük çoğunluğu (%95) bağırsakta, çok az bir kısmı (% 5) beyinde üretilir. Bu yüzden bağırsaklarımızdaki bakteri sayısı ve çeşidi bizim ruh halimizi ve dolayısıyla da tüm beden sağlığımızı etkilemektedir. Yararlı bakterilerin sayısını korumak ve artırmak için günlük beslenmemize probiyotik içeriği olan besinlerden eklemek gerekir. Ev yoğurdu, kefir, peynir, turşu iyi birer probiyotik kaynağıdır. Bu besinleri beslenmenize ekleyerek mutlu olmak sizin elinizde…
Dyt. Özge Demirelli